Yusuf Namoğlu; MHK başkanlığı yapıyor… Peki Yusuf Namoğlu'nun geçmişi ne? FIFA hakemi, iki dönem milletvekili, Beşiktaş Belediye Başkanı. Sosyal yönüyle iyi bir adam. Her şeyden önce para pul işinde düzgün bir adam. Ben ters bir işini duymadım. Duyan varsa gelsin halledelim.
Peki bunu getiriyorsunuz, başarılı da oluyor. Sonra Yusuf Namoğlu'nu karşınıza alıyorsunuz, diyorsunuz ki, 'Seni MHK başkanı yapıyoruz' yani sen bizim yeni seçilen Federasyon'da görevine devam edeceksin. Ama Yusuf'a şunları söylüyorsun; "Şunları şunları alacaksın, şunları şunları almayacaksın, şunları şunları birinci kategoriye hakem yapacaksın, şunları şunları da küme düşüreceksin."
Yusuf'un verdiği cevap net: "Siz bana bu görevi veriyorsanız ben organize edeyim. Yine de sizinle tartışalım ama dikte ediyorsanız ben bu işi yapmıyorum." Tam burada çok enteresan şeyler oluyor. Yusuf'a önerilen isimlerin bir kısmı Kuddusi Müftüoğlu yönetiminde yapılıyor, bir kısmı yapılmıyor. Bu şu demektir, önce Yusuf, MHK'den gitsin sonrasını biz hallederiz. Peki, bunu Federasyon'da yapan kim? Ben biliyorum… Burada yazmıyorum. Belki kendisi konuşabilir.
Peki şimdi size bir başka soru yöneltiyorum. Federasyon kurullarının bağırsaklarını temizliyor, peki Federasyon Yönetim Kurulu'nda temizlenecek bağırsaklar var mı yok mu? Onu merak ediyorum… O kadar net! (Bakınız; hakemliğe soyundum, her çıktığım maç benim son maçım olabilirdi. Gazeteciliğe soyundum her yazdığım yazı son yazım olabilir. Televizyonculuğa soyundum her programım son program olabilir. Ey! kamuoyu bilmiyorum anlatabiliyor muyum. Bu iş bu kadar basit. Bir laf vardır meşhur, yersen… Yemezsen onu bilemem.