Son yıllarda bir şey dikkatimi çekiyor. Bir konuda hakemlerin bazıları çok acemiydi, biraz toparladılar ama çok beğendiğim Hamza Hamzaoğlu dahil bazı teknik adamlar hala çok acemiler.
Maç oynanıyor, siz de maçın hakemisiniz. Bir futbolcu sakatlandı, yatıyor. Bazı hakemler koşarak gidiyorlar, futbolcuya kaldırmak için el uzatıyor. Elini veren futbolcular var ama hakemin eline vuran futbolcular var mı? VAR.
Ey hakem kardeşim, diyelim futbolcu eline vurdu. Sarı veya kırmızı kart kullanabilecek misin? Hayır! Çünkü elini uzat diye sana talimat verilmedi. Peki senin düştüğün durum ne rezalet. El uzatmak sana mı kaldı!
Dönüyorum..Teknik direktörü bir futbolcuyu oyundan çıkartıyor. Çıkardığınız oyuncu çok iyi oynamıştır, sakatlanmıştır veya ödüllendirmek, seyirciye alkışlatmak için çıkartıyorsunuz. O zaman futbolcuyu gidin karşılayın.
Şimdi arka pencereye geçelim... Taktik icabı futbolcuyu çıkarıyorsunuz fakat futbolcu da oynamak istiyor. Çıkarmaya karar verdikten sonra o futbolcu çıkarken antrenör olarak size verilen teknik alanın ön çizgisine kadar gidin. Sahadan çıkan futbolcuyu arkanızdan yürümeye zorlayın, sahaya bakıyormuş gibi yan gözle de onu kesebilirsiniz.
Yani onunla sıcak temas yapmayın. Onunla sıcak temas yaparsanız, daha dünkü çocuk, yeni yetme Emre ile kaşarlanmış Burak size o hareketleri yapar. Sizi kamuoyu karşısında küçük düşürür. Bu da teknik direktörlüğün acemiliğidir.
Seneye yabancı sınırlaması kalkacak. Allah'ın Afrikalısı gelecek 200 bin dolara oynayacak. İşte ben o zaman Emre ile Burak'ı göreceğim, Hamzaoğlu'nun elini itecekler mi, oyundan çıkarken diz çöküp elini mi öpecekler!
HELAL OLSUN YARSUVAT
Kısa bir dönem geldi-gitti. Bir cümlesi çok hoşuma gitti: "Galatasaray'ı kamuoyuna güler yüzlü, sevgi görüntüsü vererek idare etmek istedim. Kulübü kavgadan şiddetten uzak tutmak istedim" dedi. Söylediği tek kelime her şeyi izah ediyor, gülen yüz ve sevgi. Gerçekten de öyle yaptı. Kısa zamanda büyük dersler vererek geldi ve gitti. Helal olsun. Zaman zaman düşünüyorum, Aziz Yıldırım 'Bıraktım' dediği gün Türk futbolunda çok şey değişecek. Ne olacak biliyor musunuz? Türk görsel ve yazılı basınının işi yüzde 70 düşecek. Çünkü Yıldırım iyi bir malzeme. Her an size mal veriyor. Aslında Yıldırım'ı tenkit edenler bu konuda ayaklarına kurşun sıkıyorlar.
BİLEN VARSA ANLATSIN
Bir-iki cümle de başka şeyler yazalım. Yurt içinde ve yurt dışında uçaklara çok biniyorum, haliyle çok seyahat ediyorum. Bir şey dikkatimi inanılmaz çekti. 2-3 yaşından 5-6 yaşına kadar bizim yerli çocuklar ağlıyor, bağırıyor, kulak tırmalıyorlar.. Ama Avrupalı çocuklarda hiç ses yok. Bunun nedenini bilen varsa bana da anlatsın lütfen.