Galatasaray kötü! Konyaspor kötü! Hakem kötü! Maç kötü!... Kalite sıfır, heyecan dorukta. İşte Türk futbolu... Pompalayın, pompalayın... Nereye kadar? Geçtiğimiz 3 gün içinde Avrupa kupaları maçlarını seyretmesek neredeyse bize bu futbolu "şahane" diye yutturacaklar. "Televizyon çıktı, mertlik bozuldu" diyorlar. Hayır, hayır doğrusu şu; "Televizyon çıktı, sahtekarların şapkası düştü, kel göründü."
Dün akşam seyrettiğimiz 90 dakikada arkadaşlar söyleyin, kaliteli ne vardı? İlk 10 dakika Torku Konya biraz hücum ediyor o da yalandan sonra defansa çekiliyor. Galatasaray da üstüne gidiyor. Peki böyle kapalı bir defansı nasıl çözersin? Kenarlara inerek! Yani rakip aut çizgisine ver-kaç yaparak veya şut atarak gidersin. Söyleyin bana hangisi vardı? Sonra da diyoruz ki Türkiye'de seyirci azalıyor. Bence tam tersi bu kaliteye bu seyirci harika! Süper!.
İnsanın gönlünden güzel şeyler yazmak geçiyor. Tamam kardeşim Barcelona-Bayern maçı olmasın Juventus-Real Madrid maçı olmasın ama bizim ligimizde de totalde ödenen paranın karşılığı bu değil! Eşeği semeri ile veriyorsunuz, tavuk yumurtası alıyorsunuz... Sonra da bize "futbol oynuyoruz" diye yutturuyorlar. Eğer Avrupa kupası karşılaşmalarının Türkiye'de seyredilmesi yasaklansa o zaman bu oynananı bize "futbol" diye yedirirsiniz. Neymiş efendim "futbol tarihinde böyle heyecanlı bir sezon daha yokmuş!" Ben bu kadar kötü sezonu nadir hatırlıyorum.
Teknik olarak fazla bir şey yazmanın alemi yok ama ufak tefeklerden bahsedelim. Mesela ilk yarıda Burak'a yapılan bir hareket var. Bu hareketlere ceza alanı dışında kesin faul çalınıyor. Ama içerde değil! İkinci yarıda 90+'da gene Burak'a yapılan bir pozisyon var. Bu da net penaltı. Yoruma kapalı.
Hakem faulden dolayı bir kırmızı kart kullanıyor. Ama futbolcular diyorlar ki, "Hakem abi daha önce ofsayt var" o da "Pardon" diyor karardan vazgeçiyor. Hakem olarak oyun başlamadan verdiğiniz karardan cayabilirsiniz. Bu doğru ama benim anlamadığım şu: O sırada hadi hakem olarak senin telsizin yok! Tamam! Yani yardımcı seni telsizden uyaramıyor. Peki hakem kardeşim sen hakemliğe başladığında yani anandan doğduğunda telsiz mi vardı? Telefon mu vardı? Kabak gibi yardımcı hakeme bakardın, bayrak havadaysa ofsaytı verirdin. Dedim ya teknoloji adamı bozuyor.
Biraz Muslera, biraz Melo
Teknoloji, aslında tek hakemi değil hepimizi bozdu. Farkında değiliz! Onun için de çocuklar evde oturup bilgisayarlardan "sanal futbol" oynuyorlar. Akşamları da televizyonlar dizi filmlerde adam öldürüyorlar! Nasıl olsa görüntüler saklı! Kimse futbol seyretmesin, anlatmasın! Onlar da istediği gibi futbolu yönetsinler! Eyyam diz boyu, sahte yorumlar diz boyu... Hepinize hayırlı işler, muazzam yorumlar. Peki sahada güzel isimler yok muydu? Vardı. Biraz Muslera, biraz da Melo! Biraz da bu maça özellikle cuma akşamı o kadar meşakkate katlanarak gelen bu seyirci. Çünkü Galatasaray'ın stadına maç seyretmeye gitmek ile sırat köprüsünden geçme arasında bir fark yok!