Biri şampiyonluğa oynuyor, diğerinin fazla bir şeyi yok! Kasımpaşa için bir şey söylemeyeceğim. Her türlü şekilde oynayabilir, her şeyi deneyebilirler. Çünkü kaybedecek bir şeyi yok. Ama Galatasaray için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. "Şampiyonluğa oynuyorum" diyorsan böyle bir oyun tarzı, böyle bir plan olmaz! Gol atmak güzel bir şey... Ama gol yememeye gayret etmeyeceksin. İki takım da bunu yaşadılar.
Dün akşamki maç tamamen bir "Rus ruleti" oldu. Aslında "Rus ruleti" ile bizim Karadenizlilerin bir fıkrası var, o bitiş cümlesi çok güzel örtüşür; "Vurdi, vurdi, vurildi!"
Galatasaray büyük takım farkıyla maçı kazandı. Sarı-kırmızılılar leblebi gibi gol yiyor. Cevap olarak şunu diyebilirler; "Ama daha fazla da atıyoruz kardeşim." Ancak atamadığın maçların ne oluyor? Mağlup oluyorsun.
"Galatasaray'da dün en beğendiğin oyuncu kim?" derseniz "Yasin" derim. Dün akşam Yasin herkesi ters köşeye yatırdı ve görüntüsüyle "Ben bu takımda daha çok şeyler yaparım. Biraz daha rahat olmam lazım" der gibiydi. Aferin Yasin, aynen devam et. Yalnız Galatasaray için değil, Türk futbolu için de büyük kazanç olursun.
Galatasaray'da maalesef futbolcular arasında kopukluklar var. Haliyle bu kopukluklar hatlar arasında da oluyor. Bazıları çok koşup oynuyor, bazıları kaçak dövüşüyor, bazıları da tribüne oynuyorlar. Bu sorunu da çözecek olan Hamza Hoca! O da görüyor. Maç kazanınca bunlar halının altına atılır ama yarın bir gün şampiyonluktan koparsanız o halı Hamza'nın kafasına yıkılır.
GÖÇEK EZİLMEDİ
Hüseyin Göçek rahat bir maç yönetti. Futbolcuların altında ezilmedi. En az onlar kadar koştu.
Şota'dan sonra Kasımpaşa'da bazı değişiklikler olacaktı. Oldu da. Ama "hep yek"e mi düşerler, "dü şeş"e mi veya "dü beş"e mi? Zamanla göreceğiz.
Galatasaray'da Olcan, Sabri, Hamit dün gece zayıf halkalardı. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Aylardan mart! Havalar da hala ısınmış değil. Birinci ve ikinci ligdeki maçları seyredip o zeminleri gördükten sonra Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı'nın zemini sanki "çölde bir bardak su" gibi geldi bana. Kimlerin emeği varsa "teşekkür" etmek lazım.