Frikik golüne kadar sahaya ve maça hakim olan Gençlerbirliği'ydi. Beşiktaş, bu dakikalarda yana oynuyor, geriye oynuyor! Demba Ba ileride top bekliyor ama alamıyor! Siyah-beyazlılar, ne Demba Ba'ya top atabiliyor ne de yanına gelip çoğalabiliyor.
Olcay da Gökhan da sahada öylesine geziyor. Hele Gökhan oynadığı dakikalarda sahada adeta joking yaptı. Olcay eh işte. Serdar'ın yaptığı çok iyi işten sonra onunla beraber yaptıkları gol güzel.
Beşiktaş'ta Sosa olmadı mı orta alanda takımın işi zor. Bakınız sahada bu kadar oyuncu var .
Ama biri farklı. Zaten Demba Ba sahneye çıkınca iş bitiyor. O dakikaya kadar "Bu Beşiktaş, bu maçı kazanır" deseniz herkes size "Hadi yaa" der!
Beşiktaş'ta bir gerçek daha var. Kerim her zaman olması gereken bir isim. Onda da takımı ateşleyici rakibi tedirgin edici bir stil var. İlk 11' de çıktığ ı zaman bazen oynaya, oynaya eriyor ve etkisiz hale geliyor. Ancak sonradan oyuna girince özellikle de rakibin yorulduğu anlarda girerse çabuk oyuncu olduğu için rakibe zor anlar yaşatabiliyor.
Atiba vazifesini yapan futbolculardan.
Oğuzhan ile Necip "keçiboynuzu" gibi, çiğne çiğne iki gram şeker alırsın! Pedro ile Ersan, yan yana canlı "el bombası" gibi. Her an patlayabilirler!
Serdar boyundan büyük işler yapmazsa faydalı oluyor. Örnek olarak attırdığı gol gibi.
Bence Gençlerbirliği oynadığı oyunun karşılığını alamadı. Onlar da bir kişi eksik gibiydi. Oyunu kendi lehlerine değiştirebilecek bir oyuncu eksikliği yaşadılar. Beşiktaş'taki Demba Ba gibi. Yıllarca alınan, transfer edilen çakma yabancılara, yabancı sınırlaması ile hak etmeyerek oynayan yerliler, çok iyi bir yabancı gelince armut gibi sırıtıyorlar.
Hatta bu çok beğendiğimiz bazı yerli oyuncular da Avrupa'da bazı üst düzey kulüplerde artık oynayamayanlardan!
Futbolumuzun halini siz düşünün.
Pedro Franco her zamanki gibi yine dağlara taşlara yaptı... Ama ondan sonra yaptırdığı kırmızı kartlık hareketle takımı için faydalı bir iş icra etti. Hem klasik paniklemeyi engelledi hem de en faydalı şekilde kendini oyundan attırdı.