Gençlerbirliği Süper Lig'in en zayıf ekiplerinden biri. Dün gece herkes seyretti, sadece top çeliyorlar. Rakip kaleye gideyim de gol atayım gayreti ve düşüncesi Gençlerbirliği'nde yok. F.Bahçe'ye attıkları gol de tamamen tesadüf. Tuhaf bir pozisyonda F.Bahçe defansının üst üste yaptığı hatalarla gol geldi.
Hakem Özgür Yankaya'nın verdiği penaltılara gelirsek, bana göre Yankaya'nın ilk çaldığı penaltı, penaltı değildi. F.Bahçe'nin attığı ikinci penaltı ise doğru karardı. "Peki bu G.Birliği'ne karşı F.Bahçe nasıl oynadı" diye sorarsanız çok kötüydü.
Peki İsmail Kartal'ın oyuncu tercihleri nasıldı? Kötü! Sahada oynanan futbol iyi mi, hayır! Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki futbolda dün tempo ve heyecan var mı? Yok!
Hani futbol güzel olacaktı? Türkiye'de hani marka değeri yükselecekti. İnşallah bir gün olur.
İsmail Kartal'ın ikinci golden sonra ağlaması kameralara yansıdı. Şunu unutmamak lazım; F.Bahçe Teknik Direktörü ağlamaz! Elindeki kadro ile hele kendi sahasında oynuyorsa takımı, rakip futbolcuları ağlatır.
Dün akşam F.Bahçe'de en çok dikkatimi şu çekti; Gençlerbirliği oyuncusu eğer ikinci sarı kartı alırsa dışarı atılacak. İki Fenerbahçeli futbolcu hakemin üzerine koşuyor "Sarı kartı ver" diye yani "Rakip 10 kişi kalırsa daha iyi olur" diye düşünüyorlar.

Yankaya Büyük maçları yönetemez
Dedim ya ne Fenerbahçe Teknik Direktörü sahada ağlar, ne de Fenerbahçe oyuncusu rakip 10 kişi kalsın diye hakemin peşinden koşar! Anlayacağınız bu sene F.Bahçe bildiğiniz gibi. Şimdilik kör, topal gidiyorlar. Nereye kadar giderler bilinmez.
Gençlerbirliği'nin de acil bir teknik direktöre ihtiyacı var, bazı futbolcular için bu gerekli.
Hakem için ne diyorsun derseniz: Büyük takım maçlarını yönetemez. Özgür Yankaya'yı orta sırada mücadele eden takımların maçlarına vermeliler.
Fenerbahçe'de dün benim en çok gözüme batan isim Alper'di. Volkan için bir şey diyemeyeceğim çünkü Gençlerbirliği dün sarı-lacivertli takımın kalesine bir kere geldi o pozisyonda da gol buldu.
İki takımın başkanı da futbolu çok iyi biliyor. Hatta zaman zaman teknik olarak karıştıkları söyleniyor. İkisi de antrenmanlara gidiyor. Arada sırada da soyunma odasına iniyor. Velhasıl maçın sonucu; Aziz Yıldırım: 2 - İlhan Cavcav: 1. Tabii ki (!) hakem kararlarıyla!