Fenerbahçe'de sıkıntılar başladı. İki futbolcu maç içinde birbirleriyle tartışıyorlar. Bu her maçta olabilecek olağan bir şey. Seyirci devreye giriyor ve Emre'den yana şansını kullanıyor. Emenike'yi de protesto ediyorlar. Sonra bu iki futbolcu yalandan birbirlerine sarılıyor. Seyirci bu sefer ikisini alkışlıyor. Tam bir arabesk olay! Ondan sonra da teknik direktör inanılmaz bir hata yaparak Emenike'yi oyundan alıyor. Bu aşamada bir teknik adamın ne Emre'yi ne Emenike'yi oyundan almaması gerekiyor. Hatta ve hatta yalandan bir oyuncunun sakatlığını bahane edip ikisin yanına gidip onları konuşup, uyarabilirdi. Bu tarz olaylar bir takımda oldu mu bunun arkası gelir.
Teknik direktör İsmail Kartal, Emre'yi o pozisyonda oyundan alamazdı. Sebebi de İsmail Kartal'ın Fener'e teknik direktör olmasında Emre'nin, Volkan'ın ve Selçuk'un büyük payları var. Yani bu takımda bazı futbolcular üvey evlat bazıları da öz evlat olacaklar.
Fenerbahçe bildiğiniz gibi. Ağır oynuyor. Rakip kapandıktan sonra üstüne gidiyor. Bundan sonra da böyle oynayacaklar. G.Antep'in iyi iki forveti olsaydı dün bu stattan galip çıkardı. Her rakip Gaziantep olmayacak! Fenerbahçe'nin kazandığı maçlara baktığınızda hepsinde bir doğum sancısı var. Fenerbahçe rahat rahat kazanamıyor maçları. Hakem bir penaltı verdi. Fenerbahçeliler buna penaltı derler. Olaya bir de şöyle bakmak lazım; aynı penaltı senin aleyhine verilince kabul edersen bu penaltıyı hak ketmişsin demektir.
Özellikle İstanbul maçlarında büyük takımların maalesef hakem avantajı oluyor.
Penaltı pozisyonuna hakem inanmadı. Çizgi hakemi olaya el koydu. Mutlaka konuşarak karar verdiler. Eğer Ali Palabıyık "Penaltı mı?" demiş ise pozisyonu vermeyeceksin. Çünkü penaltının "mı?" sı olmaz. Penaltıyı verdiğinde hiç kimse sesini çıkaramamalı. Demek ki hakem olarak şüphesi vardı. Yayıncı kuruluşun çektiği görüntülere göre bu pozisyon çok tartışılır. Zaten uzun zamandır maalesef maçların çekimleri kötü geliyor. Onlar da bizim kulüplere benzediler. Para verin tamam, hizmet yok!