Ligin sonu gelirken, basın toplantıları havada uçarken, "Önümüz kesiliyor, arkamız kesiliyor" filan derken orta oyunu devam ediyor. Kalite yok, sıfır. Heyecan derseniz o da yok, sıfır. Dedikodu var, tartışma var. Bir haftadır F.Bahçe tarafından beyanatlar veriliyor. Ama beyanatların karşılığı da alınıyor. Cüneyt Çakır ilk penaltı düdüğünü öyle çalıyor ki evlere şenlik. Kola vuran top böyle havalanmaz. Top omuza vurup gidiyor.
İkincisi net penaltı. G.Birliği'nin oyuncusu diziyle F.Bahçeli oyuncuyu engelliyor. G.Birliği'nin 90 dakika boyunca bir tane pozisyonu yok. Aslında hava biraz daha soğuk olsa Volkan, "Beni zatürre yaptılar" diye suç duyurusunda bulunabilir. G.Birliği takımı işi bitirmiş okeye dönüyor. İlhan Cavcav bu duruma ne der bilemem ama gidiş kötü. Peki F.Bahçe iyi mi? 2-0 kazanmışlar. Bence onlar da kötü. Çünkü onların da doğru dürüst pozisyonları yok. F.Bahçe takımında "Şu çok iyi oynadı" diyebilecek birini bulamıyorum. Yalnız Emenike için bir paragraf açmak lazım. Bu futbolcunun yürüyecek hali yok. Mutlak bir sebebi vardır. Her pozisyon yerde. Faul dileniyor hakemden. Yanal da kenarda rahat değil. Mutlak sorunları var. Eğer arada 4 puan varken bu sorunlar su yüzüne çıkıyorsa demek ki puanlar eşitlense neler ola
Gosso bir pozisyonda Kuyt'a öyle bir bastı ki Allah muhafaza. 'Neresine' derseniz orasına derim. Yani adamı hadım bile edebilir. Allah'tan Kuyt'ın dört tane çocuğu var, durumu kurtarır. Uçan sineğe kart gösteren Cüneyt bu pozisyonu atladı. Aynı oyuncunun maçın başında Sow'a yaptığı hareket de var. Ama bakıyorsunuz Çakır'ın da başı rahat değil. Bu kadar açıklamadan, bu kadar basın toplantısından sonra "Ya F.Bahçe berabere kalır veya mağlup olursa ne olur" diye düşünür havasındaydı. Ama ilk verdiği olmayan penaltı ile durumu kurtardı. Ama sakın bu konuda Cavcav bir beyanat vermesin. Büyüklerin büyüklüğünü otomatik olarak kabul eden kendisi. Baştacı yapan da kendisi. O zaman kaderine razı olacak. Kaderine razı olacaksın, ağlamayacaksınız.