Son 16 olması gereken, çeyrek final başarı, sonrasındaki yol ayakta alkışı gerektiriyordu. Montella'nın tercihleri de basın toplantılarında söyledikleri de çok tartışıldı. Doğru tercüme edilmemiş bir cümle yüzünden Arda Güler kaosu doğdu. Mesnetsizce Montella'nın kadroyu yapmadığı iddiaları ortaya atıldı. Milli Takım'ın Almanya'da spor medyasından çok daha başarılı bir performans ortaya koyduğunun altını çizmek isterim. Bu meslek cehaletle, dedikoduyla yapılmaz. Hollanda karşısında 60 dakikalık oyun disiplinini veren de Montella, Kenan Yıldız'da ısrarcı olan da. Bu biraz da celladına aşık olma durumu. 1-1'den sonra pekala Kerem ve bir santrforunu oyuna alabilirdi. Yine de Hırvatistan deplasmanıyla başlayan, Almanya hazırlık maçıyla süren ve önceki gün Hollanda mağlubiyetiyle virgül konulan Milli Takım serüveninde Montella'nın takımla kurduğu doğru ilişki, taktik repertuarı onun bu takımın başında 2026 yolunda olmasını gerektiriyor. Kulüp taraftarlığı üzerinden Milli Takım desteklenmeyeceğini bir kez daha öğrenemediğimiz bir turnuva oldu. Hikâyenin sonunda gözyaşlarına boğulan futbolculardan kimse daha fazla üzülmüş olamaz. Bütün teknik kadronun ve ter döken futbolcuların emeklerine sağlık. Daha iyisini yapacak yaştalar. Ve bu yüreğe sahip olduklarını 5 maçta da yürekten oyunlarıyla ortaya koydular.