Alman kulüpleri güçlü ekonomileriyle boylarının uzunluğu kadar transfere para harcarlar ama har vurup harman savurduklarını göremezsiniz. İngiltere, İtalya ve İspanya'da akıllar ziyan uçuk bonservis bedelleri vardır ama Bundesliga'nın transfer tarihini bakarsanız ilk 20'de neredeyse herkesin fiyatının mantıklı bir açıklaması vardır. Harry Kane'e ödenen 100 milyon dahil, makuldür ödenenler... Kerem Demirbay tüm zamanların en yüksek bonservis ödenenler listesinde 20. sırada ve Bundesliga içi transferde 5 numarada oturuyor(du). Türkiye'de yerli futbolcu kıtlığında, 8+3 baskısında G.Saray için doğru transferdi ama o da yeni gelen her oyuncu gibi sezona flu başladı. Aslında maç kaybetmeden iki kulvarda devam eden G.Saray'da sorgulanan, taraftarı endişeye düşüren de buydu sonbahara girerken. Dün Kerem Demirbay iyi başladı. G.Saray'ın yıllardır kötü kullandığı kornerleri bonservisine neden 32 milyon ödenmiş sorusuna cevap gibi kullandı. Okan Buruk'un orta sahada Şampiyonlar Ligi'nden daha çok lig için ona ihtiyacı var çünkü sol kanatta Angelino'dan vazgeçmeyen teknik adam, Ziyech ve Zaha'yı takıma monte ettiğinde 2 Kerem+Abdülkadir'i sabitlemeli.
G.Saray ilk yarıda ikiyi bulup fişi çekebilirdi. Sıcak hava kötü zemini cümle içinde geçirmeden de oyun sorgulanmaz. Tete'nin çok top ezdiği, Mertens'in bağlantıda yetersiz kaldığı, Aktürkoğlu'nun içeriye devrildiğinde Angelino'nun çizgiyi temiz kullanamadığı oyundan İcardi'ye 'Buyur vur' pası çıkmadı. Gaziantep için sezon bu kadroyla çok zorlu geçecek. Dün G.Saray'ın basit top kayıpları dışında, Gazientep organize bir atak yapamadı. 10 dakikalık dilimde Kerem-İcardi işbirliğiyle farka giden G.Saray yarın gece UEFA'ya listeyi verdikten sonra gömleği pantolonun içine sokacak ve gevşek kravatını sıkacak... Devler Ligi'ne 'jilet' gibi gitmek lazım, öyle değil mi?