Fenerbahçe tribünleri, tarih boyunca sadece golü atanları değil, sahanın herhangi bir yerinde bir çalım, bir top kontrolüyle stada gelenleri ayağa kaldıran yıldızları sever. Genç kuşaklar; kolektif futbol, geçiş oyunu, koşu mesafesi, 6 numaranın önemi, ikinci kulvar hücumları, kanat bindirmeleri bunlara yoğunlaşmış olabilir. Ki çok da yanlış değil. Ama futbol tarihimizde özel seyircisi olan yetenekler vardı. Bakmayın şimdi passolig ve kombineler sayesinde bir başka takımın maçını tribünden izleyebilmek kolay değil ama binlerce insan Lefter'in, Yusuf Tunaoğlu'nun, Can Bartu'nun, Metin Oktay'ın, Oğuz Çetin'in, Sergen Yalçın'ın peşinden maç maç koştu. Arda'nın ayrılığındaki hüzün, kazandıracağı maçlar ya da kazandıracağı şampiyonluktan daha çok bu genç adamın tribünleri ayağa kaldıracak hareketlerini stadyumda izlenemeyecek olmasındandır.
MANŞETE ÇIKMAK MÜHİM BİR İŞTİR
Real Madrid her zaman büyük futbolcuları sevdi. Çok çok eskilere geriye gitmeden Hagi ve Zidane örnekleri bile yeterli. Dün Marca'nın kapağında Arda'nın yeteneğine övgüler yağdırılırken seçilen fotoğraf tesadüf değildi elbette. Zidane gibi kontrol ediyordu. Ve idmanda efsane Fransız ile özdeşleşen Zidane dönüşünü yapıp fileleri havalandırmıştı. Zidane bu takıma, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası kazandıktan sonra Juventus'ta starken geldi. Elbette Arda ile kantara çıkartacak halim yok. Milli Takım mesaisi yüzünden imzadan sonra Arda, 1 hafta daha tatil yapabilirdi. Babası ile gittiği Madrid'de şimdi ailesini yanından ayırmadan her gün idmanlara birlikte gidip geliyor. Real Madrid'in birçok yıldızı önümüzdeki hafta takıma katılacak. Dolayısıyla altyapıdan gelen gençlerin, yeni transfer Bellingham'ın, kiralıktan dönenlerin mercek altında olduğu ortada. Madrid'i takip eden gazeteciler, dijital ortamdaki videoları izleyip elbette ki Arda hakkında fikir sahibi olmuşlardı ama çıplak gözle izlemek başka. Marca'nın manşetine çıkmak mühim iştir. İdmanlarda sol ayağını konuşturan Arda, demek ki Marca'nın toplantısında en çok oy almış ve ön plana çıkartılmış.
KAPLAN KESİLEN BİR YILDIZ
Madrid'deki ilk günlerine dair birkaç not aktarayım. İspanyol medyasına karşı çok saygılı ve pozitif davranması büyük takdir toplarken genç yıldızın içine kapanık gibi görünen ancak önüne mikrofon konulduğunda kaplan kesilen bir yıldız olduğundan bahsediyorlar. İmza sonrası 'R.Madrid'e kiralık gitmek için gelmedim' deyişi ardından "Vinicius, Rodrygo, Camavinga da benim yaşımda bu takıma geldi, büyük futbolcu oldular. Ben şimdi onların takım arkadaşıyım" sözü öz güvenini anlatıyor. İkinci bir not ise, Ancelotti ile ilişkisi ve takım arkadaşlarıyla iletişimi. Madrid medyası, Ancelotti'nin sürekli Arda ile diyalogda olduğunu bir idmanı kendisiyle konuşarak terk ettiğini yazarken Arda'nın hem altyapıdan idmana gelenlerle hem de Bellingham ve Brahim Diaz ile socak iletişime 2-3 günde girmesine dikkat çekti. Marca ve AS gazetelerinin muhabir kadrosu, kariyerleri boyunca çok büyük yıldızlar takip etti. Arda'nın onaylarından geçmesi, 80 milyonun gurur abidesi için büyük moral olacak.