Hangi lig olduğu fark etmez, galibiyet seriniz çift hanelere yaklaştıkça kırılma ihtimali o kadar yükselir ve bunun illa da dişli bir rakip karşısında olacağının garantisi yoktur. İspanyollar, rakibine ters gelen takımları için "bestia negra" (siyah canavar) tabirini kullanırlar. İki sezondur İstanbul'da Galatasaray'ı deviren Giresunspor'un da sarı kırmızılı takım için sert olmasa da ters rakipti dün gece.
Ara haftada çarşamba Ümraniye, cumartesi Trabzonspor ile oynayacak olan Okan Buruk dün hem skoru alıp hem de 4 günde iki maç için aslarını oyundan erken almayı planlıyordu elbette. 4 as oyuncusu olmayan Hakan Keleş'in iki kozu Borja Sanz'ın yeteneği, Boey'in çabukluğuna yenilirken, Bajic de iki stoperin arasında kayboldu.
Abdülkerim bu takım için mühim oyuncu. Dün onun yokluğunda Emin Bayram artık reşit olduğunu ispat ederken, ilk 30 dakikada ortalıkta olmayan Mertens'in işlerini de yapan Kerem Galatasaray'ın hücum aklıydı. İcardi penaltıyı kaçırmasına rağmen bir santrfor takım oyununu nasıl oynar diye ders verdi. İlk golde araya kaçışı ve vuruşundan seken gol ve ikinci golde Dubois'ya servisi. İki asistlik topunu da takım arkadaşları değerlendiremediler.
Barış Alper Yılmaz koşuyor, mücadele ediyor ama iyi futbolcu olma yolunda yapması gereken, kağıt kalemi eline alacak ve "İcardi Serie A'da iki kez gol kralı oldu. Basit oynamalı, pas atmalıyım" cümlesini her maç günü 100 kez yazacak. 10 maçta 30 puan, takıma tam hakimiyet, doğru zamanda değişiklikler ve en önemlisi de tevazu... Okan Buruk imzalı Galatasaray önüne bakıyor...