Önceki gün golsüz biten iki maçın ardından(Meksika-Polonya / Danimarka- Tunus) dün de EURO 2024 Avrupa Eleme Grubu'nda rakibimiz olan Hırvatistan, Fas ile golsüz berabere kaldı. 1982 İspanya'dan beri ilk kez futbolseverler Dünya Kupası'nda 270 dakika boyunca ilk maçlarda gol görmediler. Hırvatistan demek Modric demek... 2008 Avrupa Şampiyonası'nda bize karşı oynadıkları unutulmaz maçın da kadrosundaydı. Dün farklı olan, adının Xavi-İniesta gibi birlikte anıldığı Rakitic'in artık kadroda olmamasıydı. 2018 Dünya Kupası'nı finalde Fransa'ya kaybeden Hırvatlar'da teknik direktör değişmedi. EURO 2020'de aldıkları ağır İspanya yenilgisi (5-3) dışında da işleri yolunda gidiyor.
2018 Dünya Kupası'nda varlık gösteremeyen ve grup aşamasında elenen Afrika ülkeleri bu kez dirençli başladılar. Hırvat orta sahasında Brozovic, eylül ayından beri futbol oynamıyordu. Kovacic'le beraber Modric önderliğinde karşılarında Serie A patentli Sofyan Amrabat'ın olduğu Fas orta sahasına topa çok daha fazla sahip olmalarına rağmen üstünlük kuramadılar. Fas, 8 hücumla maçı bitirirken, Hırvatlar 640 pas yapıp, 5 hücumda kaldı. Mart ayında grupta ikinci maçı Bursa'da Hırvatlar'la oynayacağız. Elbette çok zaman var ama dünkü takımı devirebilecek kapasitede bir orta sahaya sahibiz. Sorunumuz golcüde!
EN MANTIKLI İHTİMAL CHELSEA
Ronaldo futbol dünyasını ayağa kaldıran röportajı verip son Dünya Kupası'na gitti. Manchester United'ın turnuva sonrasında beklenen ayrılık kararını, Portekiz daha ilk maçına çıkmadan vermiş olması, süperstara kesinlikle doping etkisi yapacaktır. Kariyerine bakarsanız, kanıtlayacak hiçbir şeyi yok. Ama böyle adamların kavgası bitmez. Önünde Zlatan İbrahimovic örneği varken Ronaldo da kıtayı pek terk edecek gibi durmuyor. Biraz rakamlara bakalım; 2003'te M.United 19, 2009'da Real Madrid 94, 2018'de Juventus 105 ve 2021'de yine M.United ona 17 milyon Euro bonservis ödedi. Portekiz'de 700 bin Euro kazanıyordu, United'da yıldız olduğunda sadece 3 milyon. Real Madrid'de 10 milyon Euro ile başlayan serüveni 24 milyonla sona erdiğinde Messi 40 milyon Euro kazanıyordu. Juventus ona sezon başına 31 milyon Euro verirken, şimdi ayrıldığı United'da geçen sezon 28 milyon alıyordu. Kıtada bu paraları ödeyebilecek kulüp sayısı az. En mantıklı ihtimal de Chelsea görünüyor. Bu arada Ronaldo depremi sonrası ABD'li Glazer ailesinin Manchester United'ı satacağını da not düşelim.
AFRİKA'NIN FUTBOL MİSYONERİ RENARD
Suudi Arabistan'a Arjantin'i devirirken oynattığı futbolla geçmişte de alışık olduğu manşe-t lere yeniden tırmanan Herve Renard, bir zamanlar Cannes'ta Zidane'ın takım arkadaşıydı. Herkes bir Zidane olamıyor elbette. Sahadaki yetenekleri kısıtlı olunca yolunu teknik adamlığa çevirdi. O kendini Afrika kıtasına adamış bir futbol misyoneri. Afrika şampiyonu yaptığı Zambiya'da hayat arkadaşını buldu. Evi Senegal'de. Ancak Suudi Arabistan'ın bol sıfırlı çekine de hayır diyememişti. Messili Arjantin'i devirmek elbette büyük iş. Ofsayt taktiği ile bize Jorge Jesus'u hatırlatan 54 yaşındaki Fransız, bakalım bu taktiğini gören ve buna göre bir oyun planı çizecek olan Polonya ve Meksika'ya karşı nasıl bir performans ortaya koyacak.
SÜRPRİZLERDEN SÜRPRİZ BEĞEN!
Suudi Arabistan'da bir gün tatil ilan edilmesine sebep olan müthiş Arjantin galibiyeti aynı zamanda Dünya Kupası tarihinin en sürpriz sonuçlarından biri olarak arşivlere geçti. Gelin geçmişteki sürpriz sonuçları hatırlayalım: 2002'de son şampiyon Fransa, Senegal'e 1-0 kaybetmişti. 1994 ABD'de yine Suudi Arabistan, Belçika'yı tek golle yıkmıştı. 1990'da Van Basten, Gullit, Rijkaardlı Hollanda, Mısırla 1-1 berabere kaldığında dünya şaşkına dönmüştü. Aynı Dünya Kupası'nda son şampiyon Arjantin, Kamerunlu Omam-Bıyık'ın attığı golle sahadan başı önde ayrılmıştı. 1982'de Cezayir'in Batı Almanya'yı 2-1 yendiği 1986'da Fas'ın Portekiz'i 3-1 ile dize getirdiği maçla da unutulmazlar arasında. Tarihin en büyük sürprizi olmasa da 1950'de evindeki finalde Uruguay'a 2-1 mağlup olan Brezilya Milli Takımı da en az önceki gün Arjantinliler'in yaşadığı şok gibi büyük bir şok yaşatmıştı.
'MARADONA HIZLIYDI, MESSİ YAVAŞ!'
Messi'nin Dünya Kupası'nı Buenos Aires'e getirmesini bekleyen Arjantin halkı, Suudi Arabistan mağlubiyeti sonrası büyük panik yaşıyor. Bırakın finali, yaşadıkları büyük şokun ardından Meksika maçını kaybetmeleri halinde eve dönme tehlikesi olan Tangocular'ın, ülke medyası da ikiye ayrılmış durumda. 1978'de kupayı kazanan efsane yıldızlardan Kempes, "Maçlar oynanmadan kazanılmıyor, rakibi hafife aldılar" derken, birçok yorumcunun "Maradona en büyüktü, Messi çok yavaş" ifadesini kullanmasının yanında, özellikle ülkenin önde gelen siyasetçilerinin Vamos Argentina (Haydi Arjantin) sloganı ile sosyal medyada vatandaşlarını birlik beraberliğe çağırması dikkat çekti.
