Galatasaray, Kayseri'de kaybederken giden 3 puandan daha önemlisi ortaya koydukları aciz futboldu. İzleyenlere 'Bu kadro bu kadar kötü futbol oynayabilir mi?' dedirtmişlerdi. Üstüne bir de farklı kazanabilecekleri Alanya maçındaki beraberlik gelince Okan Buruk ve ekibinin önünde çok dik bir yokuş belirdi: Karagümrük, Beşiktaş ve Başakşehir maçları. Alanya karşılaşmasının ilk 30 dakikasındaki oyun ve öncesinde Trabzonspor, Adana Demirspor ve Konyaspor gibi zorlu rakiplerle oynanan maçlardaki futbol, bardağın dolu tarafında referans noktasıydı. Karagümrük ile Beşiktaş'ı da o oyunun izleriyle devirdiler. 12 haftada 8 gol yemiş Başakşehir'e 7 gol atabilmek Dünya Kupası arasına giderken bu maçı, ligin en unutulmaz 90 dakikası yaptı.
GÖZÜNÜ LİDERLİĞE DİKTİ
Derbi zaferi ile Okan Buruk, Galatasaray teknik direktörlük koltuğuna huzurla yayılıp onu doldururken İcardi'nin kalitesi, G.Saray hücumlarını bitiricilik noktasında bir üst seviyeye taşıdı. Kupa maçında sahada vücudu küs gezen Yunus'u kadroya almamak, 'Takımda negatif enerji istemiyorum' demenin bir tezahürü. Rakibi doğru analiz ettiler, Belözoğlu'nun takımının hücum planlarını imha etmek en az G.Saray'ın hücum planları kadar önemliydi. Sanıyorum Okan Buruk da F.Bahçe'nin Giresun karşısında kaybetmesini beklemiyordu. Bu durumda Dünya Kupası arasına 5 puan farkla girip Fenerbahçe'nin zorlu Trabzon deplasmanında alacağı sonuca göre Ocak'ın ilk haftasındaki derbiye gözünü dikecekti. Bundan daha fazlası oldu. Şimdi dev turnuva sonrasında G.Saray liderlik koltuğuna bile oturabilir.