Geç başlayan devre arası kampı olmayan, ekstra 8 haftasıyla pandemi gölgesinde oynanan bir sezonun finali ancak bu kadar akıllara ziyan olabilirdi. Üç büyükler sezon boyunca birbirlerinin başarısızlık öykülerinin üzerinden avundular. Galatasaray özellikle evinde kaybettiği Çaykur Rizespor ve berabere biten Trabzonspor maçının ardından şampiyonluk şansını tek haneli yüzdelerde bırakmıştı. Dün küme düşmüş Denizlispor karşısında ikili averajı eşitledikleri Beşiktaş ile hesabı son haftaya bırakmak için daha da farklı kazanabilirlerdi.
Avrupa'da sezon bizden 1 hafta sonra biterken son 3 haftayı 7 günde oynamak zorunda kalan futbolcuların bireysel performanslarına eleştiri getirmek anlamsız. Terim'in takımı, dün 2-0'ı bulduktan sonra ikinci penaltıyı Emre Akbaba'nın atması anlamsızdı. Averajın bu kadar mühim olduğu yerde, Babel ilk penaltıyı kaçırmış olsa bunun bir anlamı olabilirdi.
G.Saray'ın sezon boyunca set oyununda, bitiricilikte çektiği sıkıntıyı dün de çektiğini gördük. Her şeye rağmen seçim kaosunda her takım kadar sakatlıklardan ve Koronavirüs'ten çok çeken G.Saray'ın son maça matematiksel olarak 'ben de varım' diyerek girmesi başarıdır. Yolun sonunda sizden gemiyi limana yanaştırmanızı beklerler. Gemiyi limana yanaştıramayanın fırtına hikâyelerini kimse dinlemek istemez. Cumartesi günü biri İzmir'de biri de İstanbul'da iki liman var. Bakalım gemisini yanaştıran kim olacak!