Oyunu kendi yarı sahamızda kabul edip kontrataklarla gol aradığımız ve 7 golle kazandığımız Hollanda ile Norveç maçlarının ardından Letonya karşısında elbette farklı bir oyun oynayacaktık. Çünkü roller değişmişti. Klişe tabirle erken gol bulursak maçı rahat kazanırdık.
İrfan ve Nazım'ın sakatlığı ardından Letonya maçı öncesinde kadrodan çıkartılan isimlerle Şenol Güneş'in elindeki kadro, derinliğini yitirdi ve bunun bedelini iki kez öne geçtiğimiz maçta 'belalımız' Letonya'ya iki kez yakalanarak ödedik.
Norveç maçında ikiz kuleler Haaland ve Sörloth'a 70 dakika pozisyon vermeyen takım dün 1.90'ın üzerinde stoperi ve santrforu olan Letonya'ya altıpas içinde üç karambol topu verdi. Almanya ve Hırvatistan ile oynanan hazırlık maçlarında yenen 3 gol, Uluslar Ligi'ndeki kalemizi gole kapatamadığımız maçlar büyük coşkumuzun yanında hep düzeltilmesi gereken bir zafiyet olarak duruyordu
Dün 3-2'den sonra Şenol Güneş'in yaptığı değişiklikler tabelayı tutmaya yetmedi. Yusuf yorulmuş, Hakan da çıkarken kasığını tutuyordu. Görkemli iki galibiyetin ardından elbette bu beraberlik hesapta yoktu. Ancak 'Şu 3 maçtan 7 puan çıkartırız' denilse herkes de öpüp başına koyardı. Zeki ve Merih ile bu defans hattı çizgisini yukarıya taşıyacaktır. Avrupa Şampiyonası öncesinde iyi olan çok şey var, arızaları gidermek için de vakit... Güneş ve yolu açık olsun. Dün gecenin en iyisi Mert Müldür'e ayrıca tebrikler.