Türk futbolunda son zamanlarda tuttuğu takıma transfer olan futbolcuların yürekten oynayacağına inanan bir kitle var ki, dün sadece Emre Akbaba bu kötü alışkanlığın ve yanılgının önünü kesebilir. Yetenekli adamlar güzel zeminlerde nefis futbol oynarlar. İdeal hava, halı gibi zemin her yerde bulamazsınız ama sahaya çıkan futbolcularınız taraftar değil, futbolcu olacak. Kendine iyi bakacak, aklına ve fiziğine dikkat edecek. Galatasaray dün Emre Akbaba ile 85 dakika 10 kişi oynadı. Son iki maçını kazanmış Malatya, evinde sert rakipti kağıt üzerinde. Ancak futbol adına hiçbir şey koyamadı sahaya. Ne 11'i ne de sonradan girenler, Hamza Hamzaoğlu'nun takımı "yerse yediğine itiraz edemeyecek" haldeydi.
Feghouli'nin erken sakatlığı Galatasaray'ın hücumlarını Arda'nın üzerine ve sol kanada yükledi. Saracchi'nin isabetsiz ortaları ve sol kanada üçgen olacak Emre Akbaba'nın kara delik olması... Ona gelen her top kayıptı.. Emre Kılınç'ın da İrfan Can transferinin bir parçası olacak spekülasyonu oyuncuyu germiş…
Beşiktaş'ın 5 puan farkla lider girdiği haftada Malatya'nın futbol oynamaya niyetinin olmadığı 90 dakikada, Galatasaray oyunu domine etti ama Feghouli'nin ilk dakikadaki şutuyla, galibiyeti getiren Babel'in şutu arasında rakip kaleye kötü zeminde şut atmayı unuttu. Kötü zeminde top sekerdi, sekti…
Fatih Terim değişiklikler için fazla sabırlı, 5 değişikliğin olduğu sezonda dün de bir ilk değil. Arda ve Belhanda'nın çıkışı sonrası Babel'in uzaktan şutuyla gelen golün kenardan gelenlerle de bir alakası yok. G.Saray yarışta 3 maçta kapanacak bir marjı önleyip kazandı.
Malatya'daki kötü zemini beğendim!.. Türkiye Futbol Federasyonu'nun her konudaki icraatları ve kararlarının kalitesine ve sonucuna bakarsak Malatya'daki zemin idare ederdi. Ne kadar Federasyon, o kadar zemin!..