İlk hafta kazandığı Trabzon deplasmanı dahil ligdeki hiçbir maçta Sergen Yalçın telaşı sevmiyor. Her maçı kazanmayı istemek başka nasıl kazanacağını bilmek başka... Dün de santra düdüğüyle birlikte önde altı adamını prese yolladığında amacı orta sahada kazanacağı ikinci topları kanatlara aktarıp G.Saray'ı dengesiz yakalamaktı.
Beşiktaş orta saha üçlüsüne karşı Terim'in Taylan'ı tek bırakması intihar olurdu ama eldeki tek adam Etebo'nun maç eksiği değil yetenek problemi var. Önde yaratıcı bir adamdan Etebo uğruna vazgeçen G.Saray, Feghouli'nin de yokluğunda Arda'nın tuttuğu toplara kaldı ilk yarıda...
Marcao'nun geri pası, Larin'in kaçırdığı pozisyon dışında iki tarafın da stoperleri hatasız oynarken sıkışan oyunda ya birileri fark yaratacaktı ya da bir hata derbinin tabelasını değiştirecekti. Ne Belhanda ne Oğuzhan ne Larin ne de Oğulcan bunu yapamadılar. Kader anı Diagne'nin kırmızı gördüğü dakika oldu. 10 kişi kalan G.Saray iki yetenekli adamını da kenara alınca, Beşiktaş maçı tek kaleye çevirdi. Ya organize atak ya da bir sekecek top... Luyindama sektirip, De Souza golü attığında G.Saray'ın tabela yapacak gücü tükenmişti.
Sergen Yalçın, zirvede iki derbiyi ve Trabzon deplasmanını kazanırken elindeki kadronun hakkını veren adam olarak yola devam ediyor. Galatasaray'da Ryan Donk'un son çeyrekte santrfor oynaması bile sarı kırmızılı takım adına her şeyi anlatıyor. Galatasaray yönetimi hafta içinde camialarına yaşattıkları tüm polemiklerle bu derbiden puan almayı hak eden taraf değildi. Sadece kazandığında kameraları çağıran yöneticilerle Vodafone Park'a en fazla beraberlik almak için gidersiniz. Çıkışta da direkt evinize gidersiniz...