Ne balkonundan bol ritimli bir müzik eşliğinde danseden yaşlı Napolili kadın ne de Sevilla'da yanık sesiyle pencereden tüm mahalleye konser veren İspanyol amca... Madrid'de Buz Sarayı olarak bilinen tesiste bir ay öncesine kadar gençler ve çocuklar buz pateni yapıyorlardı, o tesis şimdi Madrid'de hayatını kaybedenler için morg olarak kullanılıyor. Çok değil 1 Mart akşamı Real Madrid-Barcelona maçında tribünlerini 85 bin taraftarın doldurduğu Santiago Bernabeu ise artık virüsle mücadelede lojistik merkezi olarak hizmet verecek.. Futbola ne zaman döneceğiz sorusu iki hafta önce hararetli tartışmaların konusuydu İtalya ve İspanya'da. İngiltere'nin de üç hafta karantina kararı sonrasında sorunun artık tek bir cevabı var. Koronavirüs halk sağlığını tehdit etmediği güne kadar futbol oynanmayacak, bırakın maçı, futbolcular idman için tesislere çağrılmayacak..
İtalya ve İspanya'da bilim adamlarının virüs vakalarının pik yapacağı tarih için farklı açıklamaları var ama en iyimser tahmin İtalya'da 10 gün, İspanya'da ise 20 Nisan'dan önce pozitif test sonuçlarının düşüşe geçmeyeceği. Önemli bir ayrıntı ise rakamların maksimuma çıktığı günden sonraki iki hafta boyunca hastanelerin en yoğun dönemini yaşayacağı...

SEYİRCİLİ OYNANAMAZ!
Bilirsiniz futbolda sezon Mayıs ayında sona erdiğinde futbolcular en fazla bir ay tatil yapar ve Temmuz'un ilk haftasında sezon başı kampına katılırlar. Üstelik tatil haftalarında da yüzde 90'ı günlük salon idmanını yapar. Mart başında futbola ara verildiğini hatırlayalım ve Mayıs 15'te idmanlara dönülse bile 75 günlük aranın sağlıklı futbolcuların kariyerlerindeki en büyük ara olduğunun altını çizelim... Ağır bir sakatlık sonrası top ile yapılan idmanlardan uzak kalan bir futbolcunun takım seviyesine ulaşması en az bir ayı alırken, şimdi bütün kulüplerin elinde sayısı 25 olan bir futbolcu grubu olacak... Avrupa'nın hiçbir liginde play-off ihtimaline sıcak bakan yok, şimdi herkes 1 Mayıs'ı bekleyecek. O gün insanlar sokağa çıkabilecek mi, restoranlar, cafeler açılacak mı? Bu gerçekleşirse bütün takımların 15 Mayıs'ta tesislerine dönebilme ihtimali var ama hiçbir ülkede sezonun kalanı oynansa bile maçların seyircili olabilme ihtimalini aklına getiren yok...
Bu sezonun kalanını gelecek sezonu geç başlatıp Ağustos ayında oynatma fikri ise karşısında kontratı bitecek futbolcuları ve transfer dönemini buluyor. Farklı kadrolarla oynanacak lig sonuçta yine bir sezon demek... Peki çözüm ne? Bugün belki bunun şartlarını konuşmak için erken. Tüm liglerde sezonu oynanmamış kabul etmek, yani 2019-20 sezonunu beyaz sezon ilan etmek Mayıs ayında gündeme gelecek. Bunun artılarına ve eksilerine de yarın devam ederiz...