GEÇEN sezon Malatya'da ev sahibi 5 golle kazanmış ve Trabzonspor yönetimi o maçın ardından teknik adamını takımın başında tutup radikal kararlar almıştı. Biz o kararlar sayesinde Uğurcan gibi harika bir kaleciyle tanıştık. Bu yetmez elbette. Dün akşam Hüseyin Çimşir'in sahaya sürdüğü 5 yerli futbolcu da 25 yaşın altındaydı ve Trabzonspor altyapısından yetişmişti. Doğru formül bu işte... Kaliteli yabancılarla, maliyeti 0 olan ve forma-arma aidiyeti yüksek yerli oyuncuları bir araya getirmek... Malatya'daki o 5 gollü mağlubiyetin ardından Trabzonspor çıktığı 22 deplasmanda da gol attı. Dün, 43. dakikada tabelanın fişini çekebilirlerdi. Geçen hafta Fenerbahçe maçında olduğu gibi Novak'ın çerçeveyi karşıdan gördüğü pozisyondaki şutu rakip defansta kaldı. Dönen top, Malatya'nın farkı 1'e indirmesini sağladı. Soyunma odasına giderken Hüseyin Çimşir, elbette ki öne geçtiği maçlarda 18 puan kayıp yapan takımının, ikinci yarıda bir an önce rakibin maça ortak olmasına engel olacak golü bulmasını istiyordu. Pirlo zamanında Juventus'ta ne oynuyorsa, Sosa da onu oynuyor Trabzonspor'da... Dün ilk goldeki nefis ortası, 2'nci golde üstat işi frikiği, oyun organizasyonu kadar rakibi karşılarken kritik noktalara koşacak kadar da emekçi...
Novak bu ligin en ilginç oyuncularından bir tanesi. Bir sol bekin hücumda katkısını asistlerle beklersiniz.
O bir haftada 2 golle, 2 kulvarda takımını ayakta tuttu.
Yeni Malatyaspor ise Sergen Yalçın sonrası ayağa kalkmaya çalışıyor.
Dünkü Trabzonspor ile 10 maç yapsalar 1'ini bile kazanamazlardı.
Trabzonspor için tek sıkıntı, Başakşehir'de Epureanu yokken, dün Sörloth'un sakatlanıp çıkmış olması...