Geçen hafta derbide skor 2-1 iken Mehmet Ekici'nin frikiğini muhteşem bir plonjon ile kurtaran Muslera 20 yıllık serinin sona ermesinde başroldeki adamlardan biriydi. Uruguaylı dün de kötü Gençlerbirliği'nin 52'nci dakikada Ramos ile farkı 1'e indirip oyuna ortak olma hedefini yine inanılmaz uzayarak önledi.
Ligin ilk yarısında arka arkaya 3 maç kazanamayan Galatasaray, dün zirve yürüyüşünde 8 maçlık seri yakalamış oldu. Bu performansın altında yatan sır ise Terim'in sakat oyuncuların yerine forma verdiği her ismin as oyuncuyu aratmaması. Lemina'nın sakatlık paniğini Seri ile atlattılar. Falcao yokken goller Adem'den geldi. Onyekuru hazır değilken sol kanat Ömer'e emanetti ve dün açılış golünü atan, Luyindama'nın sakatlığı sonrası formayı alan Donk...
Derbinin havası ile dolan tribünler, erken gelen gol Galatasaray için sezonun en kolay 90 dakikasını hazırladı.
Geçen hafta Kadıköy'de 3-1 kazanırken 285 pas yapan Galatasaray dün ilk yarıda 263 isabetli pas yaptı. İsabetli olumlu bir kelime ama futbolda bir gerçek var: Dikine ve hızlı oynadığınızda, rakibi eksik yakaladığınızda golü atmak en kolayı. Önce Mariano'nun sonra Feghouli'nin Falcao'ya nefis asistleri ve ustanın öldürücü vuruşları.
Aksayan var mıydı? Vardı elbette.
Saracchi'nin kuvvetlenmesi gerekiyor.
Ömer kornerden asistlerine devam ediyor ama Taylan ile orta sahadaki top organizasyonunda eksik kalıyorlar. Oyun Seri'nin üzerinden Onyekuru'ya ve Mariano-Feghouli arasında dönüyor.
Lemina döndüğünde Seri'yi öne atıp bu sıkıntıyı da çözecekler gibi görünüyor.
Aslan şimdi en keskin viraja giriyor.
Önce Sivas deplasmanı, sonra Beşiktaş derbisi. Bu hızlı oyun ve defans organizasyonu ile yolları açık.