İki kulvarda 15 maçta ideal 11'i bulamamak ne kadar büyük bir handikapsa, Bernabeu'daki hezimet sonrasında kadroya vurulan neşter o kadar büyük mecburiyetti. İtalya Ligi'nde 3 maçtır kazanamayan takımını bir hafta kamp "cezası" veren Napoli başkanına futbolcular başkaldırdı önceki gün ve evlerine gittiler. Galatasaray ise Madrid'den Gaziantep'e çizdiği rotayla aslında bütün haftayı kampta geçirip dün akşam maça çıktı. Son 48 saatte bu maça kilitlendikleri de ilk dakikadan itibaren ortaya çıktı...
Bu sezon en umut veren futbolunu PSG'ye kaybederken üçlü savunmayla oynayan Terim'in takımı dün ligde ilk kez bu dizilişi denedi. Nzonzi zor sezon başlangıcının yükünü çeken adamdı, dün Ahmet'in yerinde defans göbeğinde oynayabilirdi ama neşter onu da kesti..
Ömer Bayram, büyük şehirde her türlü imkanı varken tembel öğrencilerin yanında, yoksulluk ve imkansızlıklar içinde çok çalışarak Anadolu'dan gelip Galatasaray Lisesi'ne giren öğrenci gibi. Dün gözlerinden 3 puan fışkırıyordu. Tembeller ise kulübede onun golüyle ayağa kalktılar. Lemina, Real maçının tek iyisiydi, dün de orta sahaya Melo esintili bir dinamizm getirdi. Andone'nin erken sakatlığı ve yerine giren Babel'in sürekli topu arayan karakteri oyunu hareketlendirdi ve ardından sezonun ender organize ataklarından biriyle ikinci golü buldular.
Gaziantep ilk yarı sahada yoktu. İkinci yarıda bir değişiklikle orta sahada dengeyi bulup yüklendiler ama maça geç geldikleri için kaybettiler. Terim 3-5-2 ile devam ederse; Feghouli, Emre Mor, Babel'in forma şansı azalacak. Nzonzi'nin defans göbeğinde yer aldığı, Falcao'nun döndüğü bir 3-5-2'de G.Saray, orta sahada üç 8 numarayla oynayabilir. Bunun için elinde Lemina, Seri, Ömer, Belhanda var. Ara transferde iki bek şart. Başkalarının başarısızlıklarından kendi başarı hikayesini yazanlar, tarihi kötü başlangıç yapan G.Saray'a atamadıkları çift haneli puan farkını ligin kalanında arayabilirler.