Tipik bir sezon öncesi maçıydı dün akşamki oyun... Galatasaray'da oyuncular yetersiz, Fenerbahçe'de ise yetersiz olan oyundu... Öncelikle Galatasaray'dan söz etmek gerekir ki, ligde Balıkesirspor ile birlikte öndeki üçlüsü Türkler'den oluşan iki takımdan biri... Burak-Olcan-Yasin... Gerçekten bu üçlüden büyük işler beklemeniz hem onlara haksızlık hem de sizin için büyük hata olur. Bazen ülkemize gelen yabancı teknik direktörlerin, Prandelli'den bahsediyoruz, oyuncularla tanışma süresi takımlara zaman kaybettirebiliyor... Tıpkı Galatasaray'ın bu kadrosunda olduğu gibi... Özellikle de 5 yabancı (5+3) kuralını düşündüğümüzde Galatasaray'ın bu oyun planlamasının içinden nasıl çıkacağı bence büyük soru işareti.. Dün akşamın özelinde ise en tamam yeri olan Selçuk-Melo-Sneijder üçlüsünün performansı yetersizdi. Ama uzayan dönemde o bölgede soru işaretleri olacağını hiç düşünmüyorum.
DİEGO RİBAS İKİLEMİ
Fenerbahçe penceresinden bakarsak birlikte oynamış, birbirini tanıyan futbolcularla devamlılığın getirdiği avantajla lige başlayacaklarından söz edebiliriz.
Tek transferleri Diego Ribas için ise dün akşam izlediğimiz Fenerbahçe'nin oyununa karar vermesi gerekiyor. Topa sahip olup pas oyunu mu oynayacak, yoksa direkt kaleye giden bir oyun mu? Buna karar verip böylesine organize olmalı... Yoksa dün gece olduğu gibi hücum organizasyonunda lig öncesi zaaflarını net şekilde gördük. 90 dakikalık oyun ise golsüz sonuçlanırken ağırlıklı olarak Fenerbahçe'nin pozisyonlarını izledik. Ancak onlar da bunları gole çeviremedi ve uzatmalarda da psikolojik olarak baskı altında kaldılar. Ancak Galatasaray'ın hücum organizasyonundaki yetersizliği rakibin açıklarını değerlendirmesini engelledi. Penaltılarda da sezon başı etkisini gördük. Sonuçta Fenerbahçe rakibine üstünlük sağlayarak kupayı kazanmayı bildi.