Antalyaspor karşısında Beşiktaş çok önemli 2 puandan oldu.
Bu karşılaşmada Beşiktaş'ın eksiği Gökhan Töre, yenisi Jones'tu.
Bunun sahaya nasıl yansıdığına baktığımızda ise her ne kadar tek maçla değerlendirmek doğru olmasa da orta sahanın ortasının Jones'un yeri olmadığını gördük. Kalabalık savunmaların çözümü olan dripling özelliklerine sahip Gökhan'ın yerine, sadece koşu özelliğiyle fark yaratan Holosko'yu oynatmak da doğru değildi. Ayrıca uzun süredir forma giymeyen Holosko dün maç eksikliğinin sıkıntısını da yaşadı. Atiba ve Veli ile savunma direnci oluşturdum deseniz de sahada yaratıcı oyuncunuz olmadığında pozisyon üretmekte zorlanıyorsunuz.
Bunu da dün gece açık olarak gördük. Beşiktaş adına üzüntü veren en önemli nokta, oyunun son bölümünde oynadığı doğru oyun, bulduğu karamboller ve pozisyonlara rağmen aranılan golün bir türlü bulunamamasıydı. Şimdi sırada Eskişehirspor maçı var. Takımdaki sakatları ve cezalıları düşününce bu karşılaşmanın hiç kolay olmayacağını tahmin edebiliyoruz.
Beşiktaş için şampiyonluğun artık çok gerçekçi bir hedef olduğunu düşünmüyorum.
Ama hayal şampiyonluksa Antalyaspor ve Eskişehirspor maçlarından 6 puan alınmalıydı. Ancak bu fırsat dün gece kaçtı. Galatasaray'ın ardından Antalyaspor maçında da puan kaybeden Beşiktaş'ta Bilic tartışılıyor. Yönetim ne düşünür bilemem ancak ben bir teknik adamı bir maçlık kayıplarla değerlendirmenin doğru olmadığı görüşündeyim. Bir teknik direktörü değerlendirirken, oyun anlayışı, futbol felsefesi, oyuncularla iletişimi gibi birçok parametreye bakarsınız. Ancak alınan tek maçlık sonuçlar üzerinden teknik adamların geleceği adına karar verilmemeli. Bilic'in de bu anlamda kulüpteki kredisi üzerinden yapılan tartışmaları doğru bulmuyorum.
Gökhan'ın yerine, sadece koşu özelliğiyle fark yaratan Holosko'yu oynatmak da doğru değildi.
Sakatları ve cezalıları düşününce Eskişehir maçının kolay olmayacağını tahmin edebiliyoruz.