G.Birliği maçı, geçen haftaki Elazığ galibiyetini değerli kılmak için mutlaka kazanılması gereken bir karşılaşmaydı.
Ama kazanmak için pozisyon üretmek gerekir.
Beşiktaş adına ilk yarıyı şöyle bir düşündüğümüzde belki de en az gol pozisyonunun üretildiği maç oldu. Bunu 1-0'a kadar anlayabilirsiniz belki ama geriye düştükten sonra, oyunu da eline almasına rağmen pozisyon üretilememesi Beşiktaş'ın en büyük handikapıydı. Bilic elindeki üç santrforu da kullandı ama pozisyon üretmenin sadece hücumcularla olmadığını bir kez daha net şekilde gördük.
HEDEF İKİNCİLİK OLMALI
Bu noktadan sonra Beşiktaş gerçekçi düşünmek zorunda. Hedef artık Fenerbahçe maçının sonucu ne olursa olsun ikincilik olmalı. Tabii bunu başarabilecek takım gücü ve oyun anlayışı var mı, bu sorgulanmalı. Çünkü ilk yarıyı şöyle bir göz önüne aldığımızda hiç de iyi bir tablo göremiyoruz Beşiktaş adına. Ve tabii akla gelen ilk soru, acaba devre arasında transfer yapılacak mı? Ayrıca sadece transfer de yetmez Beşiktaş için doğru sportif kararları da vermek zorundasınız. Eğer transfer ihtiyacını değerlendirirsek, bence kesinlikle orta sahaya takviye yapılmalı.
Burada mevkiden daha çok doğru oyuncuyu bulmak önemli.
YİNE SORU İŞARETİ VAR
Ayrı bir parantez de 56. dakikada Beşiktaş'ın verilmeyen golü için açmak istiyorum. Kasımpaşa maçında yaşanan olaydan çok farklı ama dün gece Beşiktaş'ın verilmeyen golünde hakem Özgür Yankaya'nın ifadesi önemli. Topa vurulduktan sonra hakemin önce topun nereye gideceğini takip etmesi, ardından vuruşun nasıl sonuçlandığını görüp golü iptal etmesi kafalarda soru işareti uyandırdı. Bir eleştirim de kadro tercihine.. Geçen haftaki performansıyla öne çıkardığımız Uğur Boral'ın dün Gençlerbirliği karşısında sol önde oynatılmaması ve Gökhan Töre'nin görev yaptığı bölgenin ne kadar doğru olduğu çok tartışılır.
MAÇIN ADAMI: JEAN GOSSO