Oyunu 2-0'a kadar nasıl değerlendirirsiniz?
Dün akşam maça çok iyi ve çok tempolu başlayan bir Beşiktaş vardı. Daha 6. dakikada golü de buldu. Golden sonraki dakikalarda Eskişehir dengeyi kurdu hatta topa daha çok sahip oldu. Bu bölümlerde Beşiktaş topa ne kadar sahip olduğuna değil, ne yaptığına bakıyordu. Eskişehir belki topa daha çok sahip oluyordu ama diğer parametrelerde Beşiktaş daha etkiliydi. Bir kere şunu söylemek gerekir; Beşiktaş'ın hücumdaki silahı gerçekten çabuk ataklar. Hem bu çabuk atakları çok iyi organize ediyor aynı zamanda kontratak diyeceğimiz organizasyonları çok iyi planlıyor ve çok adamla hücum edebiliyor. Bunu gerçekten iyi yapıyor Beşiktaş. Belki oyundaki en büyük silahı. Bu Beşiktaş'ın oyun stili olmaya başladı. Özellikle oyunu 2-0'a getirene kadar Beşiktaş'ın planladığı oyun vardı sahada.
Fernandes olmayınca
Son 10 dakikada 2-0'dan 2-2'ye geçişi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Beşiktaş'ın en iyi yaptığı şey hücumda çoğalmak ve çabuk ataklar ama yapamadığı şey tempoyu belirlemek, pasla oyunu eline alabilmek. Bunu Beşiktaş bir türlü beceremiyor.
Son 5 dakikaya gelince gözüm Samet Aybaba'ya takıldı. Oyunculara verdiği direktif pas yapmaları gerektiğiydi. Ama bu Beşiktaş takımı için hiç de kolay değil. Çünkü çabuk oynamadan pas oyunuyla tempoyu yapamıyor özellikle de Fernandes olmayınca. Oyunun 2-0'dan 2-2'ye gelmesinde en büyük etken de bu. Oyunda üstünlüğü sağladıktan sonra tempoyu belirleyemezseniz, gel-gitlere açık bir oyun oynamak zorunda kalırsınız. Bu da bazen size tam maçı bitirdim derken oyun elinizden kayıp gider. İşte dün akşam aynen böyle oldu Beşiktaş için. Gecenin özetinde; maç fazlasıyla liderle puanını eşitleyen Beşiktaş ayağına gelen çok önemli fırsatı tepti. Şimdi rakiplerinin kaybetmesini beklemek zorunda.