2012-13 sezonunda ligin ilk maçını dün akşam oynadı Beşiktaş... Belki ligin en bilinmez, performansı en çok merak edilen takımlarının başında geliyordu siyah-beyazlılar... İlk defa seyretme şansımız oldu yeni Beşiktaş'ı.. Tabii ki yeniliği tartışılır ama 'farklı bir Beşiktaş' söylemiyle başladı işe siyah-beyazlılar. Yeni bir teknik direktör, yeni bir anlayış, ileriye dönük beklentilerin olduğu bir takım.. Sezon başından gençlere yatırım yapılacak bir Beşiktaş'tan söz ediliyordu. Bu açıdan dün akşam sahaya baktığımızda -Necip'i bir kenara bırakırsak- Oğuzhan ve Hasan Türk'ü bu kadroda sayabiliriz. Tabi kolay bir iş değil yeni bir takım oluşturmak. Bunu belli bir sürede yapmak zorundasınız. Gelelim dün neler oynandığına... İlk 10 dakika çok tempolu, istekli başlayan bir Beşiktaş vardı sahada. Daha sonra 20. dakikada oyunu dengeleyen -belki bunda Veli Kavlak'ın sakatlığının da etkisi vardır- Belediye, orta sahayı ele aldı. 70. dakikaya kadar da tamamen Belediye'nin kontrolünde geçti oyun, hatta golü de buldular.

3-4 hafta beklemeli
Evet Beşiktaş koşup mücadele ediyordu ama beceri eksikliği en büyük zaafiyetiydi takımın. Ne zamanki 70. dakikaya geldik, sahada koşup mücadele etmeye çalışan bir Beşiktaş gördük. Beşiktaş becerili olmasa da temposuyla oyunda etkili olmaya başladı. Pozisyonlar buldu, golü de buldu. Hep söylüyorum bir takımın oyun anlayışı ve takım gücünden bahsetmek için ligde 3-4 haftayı beklemek gerek. Ligin geri kalan bölümü için öngörüde bulunacaksak üç hafta sonunda yorum yapmak daha gerçekçi olacaktır.
Birinci maçtan itibaren şunu söyleyebiliriz: Beşiktaş'ın futbol anlaşıyşındaki en önemli etken mücadele ve tempodur. Bu takımın yapısına baktığımızda Beşiktaş'ın anahtarı beceri değil mücadele ve tempo olacaktır. Bakalım mücadele ve tempo Beşiktaş'ın ligde istediği yerlere gelmesine yetecek mi?..