Avrupa'nın 6'ncı büyük futbol ekonomisine sahip ülkemizin turizm ve futbol kenti Antalya'ya bu zemin yakışıyor mu? Antalyaspor'un 30 milyon Euro, Galatasaray'ın 305 milyon Euro marketing değeri olan oyuncularına bu zemin reva mı?
Böylesine kötü zeminde oyun pas hataları ile başladı. Top kaleci Günay'a gelmeden Galatasaray çok hareketli ve ön alan baskısı ile 11 dakikada iki gol buldu. Antalyaspor defansı maşallah kevgir gibi, Galatasaraylı oyuncular elini kolunu sallaya sallaya ceza alanına giriyor, cirit atıyor. İlk 20 dakika Antalyaspor'un tüm istatistikleri sıfır. Galatasaray rakip ceza alanına 17 kez girmiş. Sadece bu 20 dakikalık veri bile bize 2 takım arasındaki güç ve kalite farkını gösteriyor. Mağlup durumdaki Antalyaspor fark yerim korkusuyla olsa gerek Galatasaray'ı 5-4-1 ile derinde karşıladı. Dikkat çeken bir durumda şu ki Antalyaspor'un cılız ataklarında bile Galatasaray savunmasının hata yapması! Okan hoca, Monaco maçından sonra antrenmanı sanki Antalya'ya aldırmış. Erol hocanın ise farklı skora rağmen risk almakta bu kadar gecikmesi ilginç. Galatasaray'ın son çeyrekte ürettiğinden daha fazla rakibine pozisyon vermesi sorgulanmalı. Son 5 maçta kalesinde 7 gol gördü.
Ali Yılmaz geçen sezon küme düşecek hakemler arasındaydı. MHK ona bakmıyordu bile. Şans bu ya, Türkiye Kupası Konya-Galatasaray maçında yine 4. hakemken, maçın orta hakemi rahatsızlanınca maçı o yönetti. O gün bugündür tırnaklarıyla kazıyarak hak ede ede buralara geldi. Hata yapmadı mı? Yaptı tabii ki! Ama diğerlerinin yaptıklarının yanında hoşgörü ve masumiyet içeren hatalar oldu. Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini yönetti... 54'te Jakobs'un eline gelen topta Antalyaspor penaltı bekledi ama devam kararı doğru. Tecrübesizlikten kaynaklanan bazı hataları var. Her geçen maç daha iyiye gidiyor. Çaresiz MHK'ye çare oldu. Tebrikler Ali Yılmaz.