G.Saray-Adana Demir maçındaki penaltı kararı hâlâ tartışılıyor, net düşünceniz nedir?
Bu pozisyon zaten çok net. Tartışmaya gerek yok; asla penaltı değil. Hakemi aldatmaya yönelik eylem. Dolayısıyla Mertens'e sarı kart ve G.Saray aleyhine endirekt vuruşla oyunun başlaması gerekirdi. Protokol gereği de VAR hakemimin mutlaka devreye girerek hakemi, pozisyonu izlemeye davet etmesi gerekirdi. İçinde bulunduğumuz futbol ikliminde sürekli hedef adam olan hakemler ürkek, kaygı, endişe ve korku dolu zihinlerle maçlara çıkıyorlar. Rahat ve güvenli değiller. Bu şekilde sahaya çıkıp, VAR'a yaslanıyorlar, "Gelecekse oradan gelsin" diyerek sorumluluktan kaçıyorlar. Karar verme yetilerini köreltiyorlar. Endüstriyel yapı, hakemliğimizi kaçak dövüşen, günü ve kendisini kurtarmaya çalışan karakter noktasına getirdi.
DANIŞMA KURULU FİYASKOSU
MHK sürekli hata yapıyor, TFF eleştirilere maruz kalıyor, her şey kötü gidiyorsa değiştirmek gerekmez mi?
Hakemlerin itibarsızlaştırılması, onların sosyal yaşamlarını nasıl etkiler? MHK'nın istifa etmesi veya TFF ile yolların ayrılması için daha başka nelerin olması veya nasıl bir skandal yaşanması gerekir? TFF bu duruma ne zaman 'dur' diyecek? Süslü sunumlarla bu iş olmaz. Futbol ailesi sahada adalet ve başarı bekler. Hakemleri havuzda birleştirdiniz, (Ozan Ergün dışında, o da hısım) alttan hakem çıkaramadınız. Bırakın alttan çıkarmayı, alt liglere üstten vermeye başladınız, gençlerin önünü tıkadınız "Hata yapacaksa gençler yapsın'' dediniz olmadı. 'Yabancı VAR' dediniz, skandallar çoğaldı. Atamaları VeTAS yapacak dediniz, manuel FerTAS ile atadığınız hakemleri gece yarısı değiştirmek zorunda kaldınız. Danışma Kurulu dediniz fiyasko çıktı. İşler kötü değil rezalet durumda olunca bugün öğrendim ki yeni algılara girmişler. Kulüplerden gelecek temsilcilerle "Tutarlılık İzleme Modülü'' oluşturacaklarmış. Hakem kökenli olması önerilen bu temsilcileri önce MHK eğitecekmiş, sonra bu temsilciler maçları izleyecek, raporlama yapacaklarmış... Gözlemci raporları ile karşılaştırılacak, en doğru olan bulunacak ve hakemin performansı ortaya çıkacakmış. Birden fazla kulüp, ortak bir temsilci atayabilecekmiş. Bu modüle eğitimi verecek liyakati, donanımı yetersiz olan MHK'ya kim eğitim versin? Gerçeği göremiyor musunuz? Futbolumuz sürekli hakemlik üzerinden okunur oldu. Hakemliğimiz yerle bir oldu, çöktü. Bizim 7 FIFA hakemimiz var. Bu sezon şu ana kadar Uluslararası 700 dolayında maç oynandı. Bize düşen maç sayısı sadece 14. Bu maçların 7 tanesi Halil Umut Meler'in. Bir maç Abdulkadir Bitigen, bir maç Bahattin Şimşek ki bu iki hakem FIFA'dan çıkarıldı. Geriye kalan 6 hakeme düşen maç sayısı sadece 5… Tablomuz bu. Böyle devam ederseniz hep birlikte gidiyorsunuz farkında mısınız?
360 GÜNDE EN AZ 10 YILLIK YIPRATTIK
GEÇEN sezon devre arası Süper Lig'e alınan, 19 Şubat 2024'te ilk maçına çıkan, 15 maç ile FIFA hakemi yapılan, 9 Şubat 2025'teki G.Saray-A.Demir karşılaşmasıyla 19. Süper Lig mücadelesinde düdük çalan 27 yaşındaki hakemin 360 günde saçlarını beyazlattık, en az 10 yıllık yıprattık... Sahadaki bu kötü performansa hakemi iten kim? G.Saray-Kasımpaşa maçında polemikler yaşanmış, sonrasında TFF ile G.Saray restleşmiş, inat uğruna genç hakem Galatasaray- Eyüp maçına gönderilmiş. Ligin en kritik haftalarında F.Bahçe derbisi öncesinde Galatasaray'ın içeride oynayacağı son maçına taraftarın ve kulübün sinir uçlarıyla oynarcasına bu hakemi tekrar atıyorsunuz! Diğer tarafta Alanya-F.Bahçe karşılaşmasına F.Bahçe taraftarı ve kulübünün tepkili olduğu Antalya-F. Bahçe maçındaki skandal hatası nedeniyle FIFA listesinden çıkarılan Cihan Aydın'ı atıyorsunuz! Allah aşkına siz akıl tutulması mı yaşıyorsunuz? Oğuzhan Çakır ve VAR hakemi futbolu ve futbolun temel eylemlerini, müdahaleleri ve de protokolü bilmeyen rezil kararlarla bizi dünyaya rezil ettiler. 50 kilo yük taşıyabilecek bir hakeme 1050 kilo yüklerseniz olacağı bu...
DANİMARKALI UÇTU GİTTİ!
Danimarkalı VAR hakemi Sundberg, Oğuzhan Çakır'a pozisyonun penaltı olduğunu söylemiş, yorumunuz nedir?
Çağırmadan sadece bunu kulağına söyleyebilir mi? 35 yaşındaki yabancı damadın ülkesindeki Kopenhag ve Midtjylland dışında dikkatimizi çeken takımın olmadığı 12 takımlı lig tatilde. Bu boşlukta buraya gelerek VAR hakemliğinde yarı otomatik sistemle deneyim kazandı. Verdiği kararla futbolumuzu karıştırdı, Euro'ları cebine attı, güle oynaya ülkesine döndü. Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi'ni bilmeyen ülkelerden VAR hakemi getirmenin bedelini ağır ödüyoruz. Bu hafta alt sıraların kaderini değiştiren Kayseri-Konyaspor maçındaki ofsayt kararı buna en sıcak örnektir. VAR protokolü gereği, ekrana çağırmadan hakemin kulağına 'penaltı' diyemez. Çok açık ve net olan bu pozisyonda kararı hakemin sahada vermesi gerekiyor. Ama o baskılar var ya o baskılar, hakemleri böyle dağıtıyor işte... Ülkemizdeki en büyük yanlış ''Maçı ve hakem kararlarını VAR üzerinden okumak'' oluyor. Karar VAR'dan geldiyse ses çıkmıyor. Bu hakemlerin gelişimini engelliyor, onları hantal ve tembelliğe itiyor. UEFA ''VAR yokmuş gibi maç yönetin'' derken biz VAR üzerine odaklanıyoruz. UEFA'daki VAR hakemleri liyakatli, eğitimli, deneyimli, isim yapmış hakemler. Bizde ise hakemliğini beğenmediklerimizi ''Pantolon olmadı, gömlek verelim abime'' diyerek VAR yapıyoruz. Buradan başarı çıkmaz. Seçici olmalıyız ve UEFA gibi düşünmeliyiz. Buraya gelen VAR hakemleri iki ülke arasındaki özel anlaşma ile oluyor. UEFA'nın iradesi, koruması, kontrolü yok. Danimarkalı'nın bu hatasını UEFA sorgulamayacak, cezaya sokmayacak. Sadece Jakob Sundberg bir daha ülkemize gelip VAR hakemliği yapamayacak. Çünkü skandal kararı, onu 'istenmeyen hakem' yaptı. Biz birbirimizi yemişiz, tartışmalar tavan yapmış, futbolumuz dünyaya rezil olmuş onun umurunda mı? O tatiline devam edecek...
