İki takım da lig yarışından kopmuş ama işin ucunda prestij ve üst sıralar vardı.. Taraftarın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir geceydi. Maçı çevirdiler adeta.. 1-0 geriye düşse de Beşiktaş oyuncuları motive etmek için gösterilen çaba etkisini gösterdi.. Özellikle ikinci devredeki destek Beşiktaşlı futbolcuları da kazanmaya itti.. Büyük maçları kazanan bir Beşiktaş var farkında mısınız? Yani okyanusu geçiyor ama derede boğuluyor.. Oysa şu büyük maçlarda oynadığı oyunu sezon başından beri sergilese herhalde şu anda Galatasaray ve Fenerbahçe yalnız kalmazdı.. Takım büyük maçları seviyor ama rakip zayıfsa havlu atıyor! Temposu yüksek ancak pozisyon zenginliği fazla olmayan bir maçtı.. Kimse kimseye temas etmedi.. Böyle kıran kırana bir maç oynanmadı.. İlk yarı Trabzonspor daha iyi ama ikinci devre sahada kaybolan bir bordo mavili ekip vardı.. Beşiktaş ikinci devre gaza bastı.. Bakın buradaki en önemli şey taraftardı.. Masuaku'nun ilk golde hata yapan Rafa Silva'ya golü attırması Beşiktaş'ı kendine getirdi.. Rafa Silva'nın vuruşu harikaydı.. Beşiktaş çok önemli bir maçı kazandı. Peki gelelim Trabzon'a... Neden deplasmanda gülemiyor bu takım? Öncelikle bunu irdelemek lazım. Taraftarın itici gücüyle evinde baskılı oynuyor çünkü hücumda top tuttuğu zaman etkili bir takım. Ama iş savunmaya, kontra futboluna gelince Trabzon orada yok. Visca dışında takımı hücuma hızlı çıkaracak kimse yok! Sonra bekle bakalım rakip hata yapsın da sen gol at... Beşiktaş maçında da aynısı oldu ve çekirge bir kez sıçradı. Sonra Kartal, Trabzonspor'un defosunu buldu. Sağ bek Malheiro'nun savunması zayıf. Stoper Batagov'un ayağı "İyi diyorlar" ama bir türlü göremedik nasıl iyi olduğunu!. Cham ve Ozan "Hocam bizi çıkar" gibiydi.. Şenol Güneş ikinci golü yiyene kadar değişilik yapmadı. Yani geç kaldı...