Yüreğimiz ağzımızda izledik maçı. Hele de ilk 45 dakikayı. Lyon gol için her şeyi yaptı ama beceremedi. Çekildikçe çekildik kabuğumuza. Çıkamadık hiç. Gol attılar, ofsayt olduğu için VAR'dan döndü. Penaltı kazandılar, VAR izin vermedi. Sakat sakat oynayan bir aslan parçası vardı kalede: Ersin Destanoğlu. Çocuk Beşiktaş'ı bu bölümde ayakta tuttu, Allah da yanımızda oldu. Golü yemedik ve ikinci yarıda "Hadi bir kıpırdayalım" dedik artık. Aslında Lyon'un direkten dönün topu, Ersin'in 53 ve 55 arası kurtardığı toplarla kalbimiz ağrıdı. Ama biraz uyanmaya başladık. "Yeter" dedik. Lyon yorulmaya başladı. Kontrataktan Gedson ile gelen gol, Beşiktaş'a hayat verdi. İkiyi bile bulma şansını yakaladık. Lyon en formda dönemini yaşarken gelip deplasmanda yenmek Beşiktaş adına bir zaferdir. Şans deyin ne derseniz deyin tabela bizi yazdı. Daha önce Beşiktaş çok iyi onayıp kaybetmişti ama dün gece tablo tersine döndü. Olumsuz çok yanı da var ama böyle bir gece ve atmosferden galip çıktıktan sonra bunların analizini Giovanni van Bronckhorst yapsın. Birinci kahraman kaleci Ersin. Kariyerinin en iyi maçlarından birini oynadı. Oysa sadece 2 idmana çıkmıştı. Daha önce ıslıklanmış ve ayıp etmişti bir grup taraftar. Beşiktaş taraftarı, şimdi onu bağrına basmalı. Bu gençlere sahip çıkın.