Bu tür turnuvalarda iyi başlamak, kazanmak ve üç puan her zaman çok önemli. Yüreğimizin ağzımıza geldiği anlar oldu. Tribünde kalbimiz sıkıştı. Sabır, stres, panik ama her şeyden önce kazanma isteği vardı. İşte zafer de böyle geldi. Birkaç maddeyle maçı analiz edelim:
1-Montella'nın sürprizleri vardı. Polonya maçında kötü olsa da Samet'i oynatmakta ısrar etti.
2-Orkun ve Hakan'ı birlikte oynatarak pas organizasyonunu merkezde iyi kurgulamak istedi. Kaan'ı hızlı ve agresif şekilde emniyet olarak kullandı.
3-Gürcülerin 5'li savunma, önünde iki de ön libero kullanması ilk devre Orkun'u düşürdü, istediği topları alıp kullanamadı. Barış kalabalık savunma arasında boğuldu. Savunma arkası denemeleri zayıftı.
4-Rakip savunma merkezi kalabalık tutarken biz forvetsiz düzene döndük. İçeride pivot santrfor olmayınca en iyi çözüm ikiye bir ve üçgenlerle rakibi merkezde delip bekleri ceza sahasına sarkıtarak pozisyon bulmaktı. Montella da bunu uygulamak istedi. Arda'nın dışında Kenan, Ferdi ve Mert ile de bu şekilde pozisyonlar bulundu.
5-İkinci yarı Arda'nın sağ kanattan çıkıp ortaya geçmesi her şeyi değiştirdi, kontrolü ele aldık. Orkun ile Arda iyi bağlantı kurdu.
6-Gürcüler bizi beklediğimizden daha fazla zorladı. İlk devre istediklerimizi tam yansıtamadık. İkinci yarı daha dirençli olunca oyuna hakim olduk.
7-Gürcüler çizgideki oyuncuları savunma arkasına sarkıtıp kenardan içeriyi zorladı. Gol böyle geldi. Arda ve Kenan çizgide yeterli savunma desteğini veremiyordu.
8-Kerem, sihirbazlığına yakışan bir şekilde noktayı koydu. Milyonların sevincini üçe katladı. Sonuç; kazanmak güzeldir ne olursa olsun.