Türk futbolunun gerilimli ve kasvetli havası sadece Ankara'da değil diğer maçlarda da sahaya yansıdı. Oyunun tadı, tuzu kaçtı… Bu yemeği kimse yemez... Maçın ilk 20 dakikasını seyreden futbolseverler, "Uykum geldi ama bu saatte de uyunmaz" demiştir herhalde... Eksiklerin çok olmasıyla mecburiyetten forma şansı verilen Fountas, Trabzonspor'u iki net gol pozisyonuna soktu ama arkadaşları hunharca harcadı. Üçüncü kez topu getirdiğinde ise Visca artık bu çabanın hakkını verip golü buldu. Ankaragücü'nde Efkan ve Morutan sürekli fırsat kollasa da Afrika Kupası için milli takımında olan Ali Sowe'un yokluğu, pozisyonların sonuçlanmamasında en önemli etkendi. Bordo-mavililerin iki stoperi Baniya ve Benkovic'in neden yedek kaldığı dün yine ortaya çıktı. İki futbolcu da Avcı'nın istediği pas oyununa tepki olarak doğmuş. Top kesiyorlar, hamle yapıyorlar ama karşıladıkları her topu Allah ne verdiyse sağa sola vuruyorlar. Devre arası soyunma odasında Trabzonsporlu futbolcular, "Maçtan sonra ne yapsak" muhabbeti döndürmüş olacak ki akılları, vücutlarıyla sahaya çıkmadı. Emre Belözoğlu'nun takımı, uzaktan denediği şutlarla dağları taşları vurdu.
"Trabzonspor bundan sonra ne yapması gerekiyor" sorusunun cevabı da burada: Topa sahip olarak oynayan takım olacaksa, peş peşe 3 pas yapamayan kadroyu değiştirmeli… Bir söz de Emre Belözoğlu'na… Ankaragücü bu kadar sıkıntılı günler yaşarken maçı bitirmeden sahayı terk ediyor. Ankaragücü 114 yıllık geçmişiyle tarihi bir çınar. Kulübüne sahip çıkan açıklamalarının ardından son düdüğü beklemeyen Belözoğlu, taraftarlarını da üzdü.