Karşılaşmadan önce yaptığı açıklamada, "İlk maça göre daha geliştiğimizi düşünüyorum" diyen ve Galatasaray'ın sezon başından beri hem ligde hem de Avrupa'da uyguladığı ön alan baskısını kaliteli ayakları ile kıran M.United'ın teknik direktörü Erik ten Hag, Fernandes'in organizatörlüğünde ilk 20 dakikada 2 gol buldu. Sanchez'in yokluğunda Kaan Ayhan'ı savunmaya çeken, Mertens ile Ndombele tercihleriyle taşları yerinden oynatan ve orta sahanın hem direncini hem de yoğunluğunu düşüren Okan Buruk adına ise en kötü senaryo başlangıcı yazıldı. Ancak bu filmin senaryosuna itiraz eden biri vardı sahada… Premier Lig patentli Hakim Ziyech, dramatik sahneleri değiştirip Aslan'ın yolunu umuda çevirdi. Bence sahada olması gereken Kerem de sonradan oyuna girip attığı muhteşem golle "Bensiz olmaz" mesajını verdi. Maçın son bölümü adeta Rus ruleti şeklinde geçti. Bu inanılmaz futbol gecesinde Muslera da son anlarda sahnedeki yerini aldı.
Bir puana sevilenim mi, üzülelim mi bilemedim. Ama saha ile seyirci şartları bu kadar lehimize iken ve rakibin eksiklerini düşündüğümüzde açıkçası ben üzüldüm. Galatasaray ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi temsil etti. Şimdi, yıllar önce tarih yazdığı Kopenhag'daki Parken Stadı'nda fırsat bir kez daha ayağına geldi.