Yeni başlangıçların cesaretli olması gerekir. Futbol Federasyonu bütün eleştirilere rağmen İtalyan teknik adam Montella'yı göreve getirdi. Onun ilk maçıydı… Rakip Hırvatistan; açıkçası herkesin bu maça dair galibiyet umudu çok azdı, en azından belki bir beraberlik olur beklentisi vardı.
TFF'nin gösterdiği cesareti, Montella da sahada sergiledi. Milli Takım'ın yeni hocası kimsenin tahmin edemeyeceği bir 11'le sahaya çıktı. Zaten maç öncesi yaptığı açıklamayla oynayacağımız futbolun ipuçlarını vermişti; "İlla bir 9 numara ile oynamak gerektiğini düşünmüyorum. Futbola bireysel değil toplu halde bakmamız gerek."
Nitekim öyle oldu. Kanatları çok iyi kullandık. Özellikle Kerem ilk yarıda muhteşem bir oyun ortaya koydu. Aylardır forma yüzü görmeyen Samet'in 11'de çıkması sosyal medyayı ayağa kaldırsa da karşılaşma sonunda herkesin fikri değişmişti: 'Fenerbahçe bu çocuğu nasıl oynatmıyor.' Aslında tüm takım hakkında tek tek uzun uzun yorum yapmak gerek ama satırlar yetmez. İsmail Yüksek bence sahanın yıldızıydı. 5 kişilik oynadı, beş... Galatasaray'da zaman zaman forma yüzü gören Barış Alper, Fenerbahçe kalecisinin yaptığı büyük hatayı değerlendirip golü atarken bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle bir boğayı andırıyordu. Tarihi bir sonuç aldık. Milli Takımımıza olan güvenimiz perçinlendi. Yeni hocamız da 85 milyonu mutlu ederek Avrupa Şampiyonası yolunda önemli bir avantajı cebimize koyduk. Şimdi sırada Konya'daki Letonya maçını kazanmak var. Bu grupta lider çıkmalıyız. Milli Takımımızın planlı, şahsiyetli, coşkulu bir futbol oynayabileceğine Hırvatistan'da tanıklık etmek mükemmel bir deneyimdi.