Bir gün önce Jorge Jesus basın toplantısında veda eder gibi konuşmuştu: "Kupayı alsak bile kendimi başarılı kabul etmem. Kararımı başkana bildirdim." Bu söylenecek bir söz değildi. Düşünsenize sezona bedel bir finale çıkıyorsunuz ve bir gün öncesinde vedanızı ediyorsunuz adeta... Yani Başakşehir karşılaşması Portekizli hocanın son maçıydı. Fenerbahçeli futbolcular dün sahada onur mücadelesi yaptı. İlk andan son dakikaya kadar savaştılar. Çünkü kupayı çok istiyorlardı. Jesus giderayak 10 yıl sonra Fenerbahçe'ye kupa kazandırmanın keyfini sürecek. Ama finalin yıldızları vardı. Birinci sırada Arda Güler… Her hareketi akıl doluydu. Yorulana kadar müthiş oynadı. Onu televizyondan değil bir kez çıplak gözle izlemeli herkes. Batshuayi ağır sakatlıklar yaşadı ama finali harika yaptı. Attığı 2 gol Fenerbahçe'ye kupayı getirdi. Tüm maçlarda olsa acaba sarı-lacivertliler ligi zirvede bitirir miydi diye düşünmeden edemiyor insan! Şimdi yeni bir sezonda, yeni bir Fenerbahçe'den söz ediyor herkes. Rüya takım kurulacağı haberleri her gün manşet. Ama asıl önemlisi teknik direktör kim olacak? Bu yıldızlar kime emanet edilecek! Yerli mi olur, yabancı mı olur bilmem ama Jesus giderken en büyük jesti başkanlığı boyunca kupa görmeyen Ali Koç'a yaptı. Şimdi tarih bunu da yazacak... Başakşehir'e gelirsek… Bir sinir harbi yaşadılar kendi içlerinde. Emre Belözoğlu konsantre olamamıştı... Takımı da... Bu kadar gergin ve asabi bir takımın kupaya uzanması imkânsızdı... Fenerbahçe'yi tebrik ederim.