Sosyal medya hayatımızın kaçınılmaz bir gerçeği artık. Yapılan araştırmalara göre sosyal medyayı en çok boş zamanımızı değerlendirmek (%61), eğlenmek (%57) ve yeni şeyler öğrenmek için (%56) kullanıyoruz. Diğer yüzdeler o kadar gerekli değil. Yine yapılan araştırmalara göre son dönemlerde okuyucular farklı haber sitelerini ziyaret etmek yerine konu çeşitliliği ve zenginliğinin bir arada bulunduğu sosyal medyayı takip etmeyi tercih ediyorlar. Çoğu okuyucu/kullanıcı online haber sitelerine arama motorlarıyla ya da doğrudan erişiyor olsa bile sosyal medyada yer alan öneriler çoğu kişi için vazgeçilmez hale gelmiş durumda. Hal böyle olunca sosyal medyada haber paylaşımı giderek artıyor ve kullanıcıların önemli bir kısmı gündemi sosyal medya uygulamaları üzerinden takip ediyor.
YALANLARI GERÇEK SANMAK!
Haber paylaşımı ile ilgili olarak sosyal medyada editöryal bir kontrolün olmayışı, vatandaş gazetecilerin çoğalmış olması, yoğun reklam içeriği, fotoğraf ve videolarla yapılan çeşitli yanıltıcı eylemler, görüntülerde çarpıtma ya da tahribat, kişilerin görüntülenme ve tıklanma üzerinden gelir kaynağı yaratmak istemeleri sonucu manipülatif haberler türetmekten kaçınmamaları yeni medyada yer alan haberlerin güvenilirlikleri ile ilgili ciddi soru işareti yaratıyor. Geçmiş zamanda bu konuyla ilgili bir sosyal deney de yapılmış... Hazırlanan kurgu bir haberde, bir film festivalinde alınan ve verilen ödüllerden bahsedilmiş..
ABD'Lİ AKTÖR JÜRGEN KLOPP!
Habere göre Liverpool'un ünlü teknik adamı Jürgen Klopp "ABD'li aktör ve enstitünün kurucusu" olarak aktarılırken 42 yıl önce yaşamını yitirmiş olan yönetmen Alfred Hitchcock'un ise Türkiye'den bir kuruma törende ödül verdiği belirtildi. Ve bu haber sosyal medyada yer aldı, sonrasında tanınmış haber siteleri bile haberi yayınladılar. Daha sonra da haberi kaldırdılar. Kurgu olduğunu anlayınca!
GAZETELER YAZDIYSA...
Yine hafta içinde de sosyal medyada Cristiano Ronaldo'nun transferi ile ilgili bomba bir gündem oluşturuldu. 'Oluşturuldu' diyorum çünkü kaynağının güvenilirliği test edilmeden heyecanla kulaktan kulağa bu bilgi yayıldı, televizyon programlarında tartışıldı. Ronaldo'nun Türkiye'de top koşturmasının çok güzel sonuçları olacaktır hem ekonomik hem sosyal açıdan... Bu ayrı bir şey. . Tabii Ronaldo kariyerinin zirvesinde yılda ortalama 25 milyon Euro kazanırken mi bunu yapar ya da gerçekten Fenerbahçe bu parayı verir miydi? Haber enine boyuna binlerce yorumla tartışıldı. İnanmayan bile inanmaya, "Acaba?" demeye başladı. Buna benzer birçok örneği yaşadık, yaşıyoruz. Mesela Falcao sosyal medya baskısıyla transfer edilmişti. Sonuçlarını biliyorsunuz! Gazeteciler, eşik bekçileridir (Süzen, müdahale eden.. Bir anlamda nelerin yayınlanıp, nelerin yayınlanmayacağına karar verme durumu). Sayfalarımıza bastığımız her haberin doğruluğunu teyit etmemiz gerekir; çünkü "Aaa yanlışmış" diyerek silemezsiniz. Onun için sosyal medyadan duyulan her haberin gerçekliğinin mutlaka güvenilir kaynaklardan kontrol edilmesini herkese öneririm! Özetle bir gazete yazmadan haber doğru değildir diyebilirim!.
BATSHUAYİ!
Fenerbahçe'nin Michy Batshuayi transferi büyük tartışma yarattı. Oyuncunun, Beşiktaş tarafından gönderilmesi ve aradan geçen üç ayda sarı-lacivertli takımın bir golcü bulamaması, sonrasında da Batshuayi'nin açıklanması, Fenerbahçe taraftarı tarafından tepki ile karşılandı. Oysa Batshuayi kariyeri parlak bir yıldız. O da yandaki satırlar gibi geçen sezon sosyal medyanın kurbanı oldu. Beşiktaş'a katkı vermesine rağmen (14 gol, 3 asist) attıklarıyla değil atamadıklarıyla gündeme oturdu. Fenerbahçe taraftarı eleştirse de sarı-lacivertli yönetim iyi bir transfer yapmıştır. Batshuayi için de Fenerbahçe, kendini göstermesi adına yeni bir fırsat ama işi kolay değil, çünkü üzerindeki baskı büyük olacak: 1- Gol kaçırmayacak. 2- Beşiktaş'taki performansının üstüne çıkacak, aksi bir durum kendisini de onu alan Fenerbahçe yönetimini de yıpratır.