G.Saray'da bütün camia yeni teknik direktörün kim olacağını merak ediyor. Başkan Dursun Özbek ve yönetiminin teknik adam meselesini daha çabuk çözmesini beklerdim. G.Saray için her dakika önemli. Torrent'in gitmek istemediğini biliyoruz, sonuçta alacağı bir rakam var. Buna bir de yardımcıları ve sportif direktör Sensibile'nin ücretini koyarsak 3 milyon Euro'luk bir rakam ortaya çıkıyor. Anladığımız kadarıyla Dursun Bey bu parayı ödemek istemiyor. Haklıdır ama bu meseleyi nasıl çözer, orası soru işareti… G.Saray'da yabancı bir hoca aramak hayalperest bir davranıştı. Sarı-kırmızılıların kısa sürede toparlanması gerekiyor. Normal şartlarda bunu yapabilecek ilk insan Fatih Terim. Kısa süre önce Oğulcan Çağlayan'ın düğünündeki görüntülere bakarsak takım da onu özlemiş. Verdiği poz-i tif enerji, G.Saray'ın en çok ihtiyacı olan şey. Yabanc ı bir teknik direktörle G.Saray maddi ve manevi kayıplara uğrar. Taraftar 48 saattir sosyal medyadan Fatih Terim'in takımın başına geçmesi için kampanya başlattı. 12. adam böyle düşünse de Dursun Özbek yönetimi, Fatih Terim ismine mesafeli yaklaşıyor. Ben Galatasaray Başkanı olsaydım, seçildikten sonra Fatih Terim'i açıklardım. 21 Nisan 2022 tarihinde SABAH SPOR'a bir röportaj veren Okan Buruk, Galatasaray için "Hazırım" demişti. Çıkmaza giren yönetimin, en azından sezona Okan Buruk ile başlayacağı güçlü bir ihtimal haline geldi. Bakalım önümüzdeki saatlerde neler olacak.
BİTMEYEN DEJAVU!
Transfer dönemi başladı. Her sene yaşadığımız tablonun kopyasını görüyoruz. Yine aynı isimler, yine aynı futbolculara yapılan teklifler. Dejavu! Bu oyuncuları alırken genelde şu ifadeler kullanılıyor: 'Daha önce Türkiye Süper Ligi'nde oynamış, ülkemize uyum sağlamış oldukları için tercih ediliyor' gibisinden... Kendimizi kandırıyoruz. Çünkü kulüp başkanlarının işine geliyor. Tam bir kolaycılık. Bugün medyada adı geçen birçok futbolcunun illaki Türkiye'den yolu geçmiş. Gittikleri yerlerde başarılı olamıyorlar; sonra tekrar bir umutla, menajerlerin pazarlamasıyla ülkemize dönüyorlar, hem de öyle böyle rakamlara değil. Gerçekten yazık!
TFF KURULLARINDA ADALET OLACAK MI?
Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi oldu. Öncelikle kendisine ve ekibine başarılar dilerim... Sayın Büyükekşi bir güç gösterisiyle göreve başladı ve kurulların istifalarını istedi. Ankara'da yaptığı konuşmada özellikle marka ve güven meselesine dikkat çekmişti. Futbol dünyasında kimsenin kimseye güvenmediğini ve bu nedenle markanın itibarının zedelendiğini ifade etmişti. Şimdi yapılması gereken şey; futbola gönül vermiş bütün seyircilerin ve futbolla ilgili bütün paydaşların gözünde TFF'nin itibarının yeniden inşa edilmesi için gerekli adımların hızlıca atılması…
Tabii aynı şekilde kulüplerin de TFF'ye yardımcı olması gerekiyor... Ankara'daki ortama baktığımız zaman çok güzel dostluk görüntüleri vardı. Fakat bunlar hep anlık olaylar, maçlar başladığı zaman kavga, gürültü, açıklamalar ardı ardına geliyor. Sahada oynanan futbol, yerini kaos ortamına bırakıyor. Kulüpler sosyal medya hesaplarından taraftar kitlelerini adeta isyana teşvik ediyor. Bunu ne yazık ki büyük kulüplerimiz yapıyor. TFF'nin bundan sonraki birinci görevi, biraz önce ifade ettiğim gibi 'güven ve itibar' meselesini tekrar kazandırmak olmalı. Bir kere kulüplerin aba altından sopa göstermesine izin vermeyecek. Eğer kulüpler yanlış bir şey yapıyorlarsa mesela harcama limitlerini aşıyorlarsa cezalarını kesecek. Yoksa hem futbolun ekonomisi düzelmez hem de o bahsettiğimiz güven yerine gelmez. Merkez Hakem Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu en çok tartışılan kurullar… Bunların yeniden yapılanması şart. Aynı şekilde Temsilciler Kurulu'nun da... Bakalım neler olacak.
***
Bugün Babalar Günü. Babamı kaybedeli 19 yıl oldu. Başta büyük bir özlemle varlığını hep aradığım babam olmak üzere tüm Hakk'ın rahmetine kavuşmuş ve hayatta olan babaların günlerini kutlarım.