Kulüpler Birliği, herhalde tarihinde hiç bu kadar toplanmamıştır. Neredeyse haftada bir buluşuyorlar. Dün akşam da iftarda bir araya geldiler Kuruçeşme Divan'da.. Ali Koç'un ev sahipliğinde..
1- YAYIN konusunda hâlâ imzalar yok. Pazarlık süreci yayıncı kuruluşla devam ediyor. Süre ve rakam! En temel sorun anlaşmanın süresi!
2- SPOR yasası Meclis'te görüşülmeye başlandı. İki gündür devam ediyor. Kulüpler, yasayı bu haliyle istemiyor. Bu konuda da çok sertler! Son olarak Ali Koç dün ağır ifadeler kullandı: "Süper Lig kulüpleri olarak endişelerimizi anlattık. Evet görüştük. Dinlendik mi, kaale alındık mı hayır! Siyasetçiler, 'Kulüplerimizin görüşlerini aldık' diyebilirler. Evet aldınız. Uyguladınız mı, hayır! Bu işin bir de uluslararası ayağı (UEFA'yı kast ediyor) var. Orada da zaman içinde neler olacağını göreceğiz." Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere işi UEFA'ya taşıyorlar.. Olayı uluslararası boyuta götürmek için başkanları harekete geçirmeye çalışıyorlar.
3- TFF'ye başkan adayı için farklı fikirler var ama ortak adayları yok. bu nedenle tartışmalar sürüyor.
BASKETBOLUN VERDİĞİ DERS!
Türk futbolu son yıllarda kısır kavgaların, çekişmelerin ve tartışmaların içinde kıvranıyor. Futbol kulüplerimizdeki istikrarsızlık ve teknik adam değişiklikleri, Futbol Federasyonu ve MHK'deki karmaşa ile adeta yarış ediyor. Avrupa arenasında boy gösteren yüksek bütçeli takımlarımız ise kendilerinden katbekat zayıf rakipleriyle bile artık yarış edemez hale geldi! Ve Türkiye UEFA sıralamasında 20. sıraya kadar düşüp 30 sene geriye gitti... Yeşil sahalardaki kara tablonun tam aksine basketbol takımlarının başarılarıyla gururlandık. Anadolu Efes, Avrupa Ligi'nde şampiyonluğa koşarken, Bahçeşehir Koleji de FIBA'da finalin ilk ayağını kazanıp kupanın kulpundan tuttu. Frutti Extra Bursaspor'un ise ULEB Avrupa Kupası'nda Obradovic'in takımı Partizan'ı evinde devirmesi dünyada büyük ses getirdi. Basketboldaki istikrar, kurumsallık, uyumlu çalışma, yönetme becerisi ve profesyonellik umarım diğerlerine de ders olur! Yoksa Türk futbolu sınıfta kalmaya devam eder...
BİR OKAN BURUK RÖPORTAJI...
Okan Buruk uzun zamandır sessizdi. Kendisi konuşmasa da Galatasaray camiasında adı çokça geçiyordu. Bir süredir sağlıkla ilgili problemlerle ilgilendiği için konuşma imkânı bulamamıştı. Kendisini aradım ve görüştüm. Dün bu röportaj hem sosyal medyanın gündemine oturdu hem de internet sitelerinin. Ben de çok sayıda meslektaşımdan ve çevremden tebrik aldım. Sağ olsunlar... Okan Buruk, Galatasaray'ın başına geçer mi, böyle bir teklif olur mu bilmem. Hocayı isteyen Galatasaraylılar oldukça fazla. Uzun zamandır takım çalıştırmıyor ve artık özlemi tavan yapmış. Görev almamasının sebebi takım bulamaması değil, bunun altını çizelim. İşin içinde özel bir durum var. Detayına girmeyeceğim. Allah gönlüne göre versin.