Atiba'yı yazmak lazım önce.. 200. kez Beşiktaş formasını giydi... Tüm maçlarında canla başladı oynadı... Çizgisini hiç bozmadı... Rakibine, en önemlisi kendisine her zaman saygı duydu. Her futbolcuya, her insana örnek gösterilecek bir yıldız, bir centilmen olarak Beşiktaş'ın tarihine şimdiden adını yazdırdı. Yönetim sözleşmesini bir yıl daha uzatacak mı bilmiyoruz ama aksi bir düşüncesi varsa da bundan vazgeçmeli. 37 yaşında da olsa Atiba bir yıl daha siyah-beyazlı renkleri büyük bir gurur ve aşkla temsil eder.
Beşiktaş'ın en fazla lig maçına çıkan yabancı oyuncusu unvanını da elinde bulunduran Atiba'yı bir futbolsever olarak tebrik ederim.
Umarım her takıma senin gibi yabancılar, senin gibi yürekli adamlar gelir. Biz de her zaman alkışlarız.
Maça gelirsek; Konyasporlu Hadziahmetovic küme düşmeme mücadelesi veren takımına ihanet edercesine kırmızı kartla oyundan atılınca Beşiktaş rahatladı. 15. dakikadan sonra rakip 10 kişi kalınca, Sergen Yalçın geldikten sonra iyi organize olan ve coşkulu oynayan Kartal, maçı aldı götürdü. Çok mu iyi oynadı hayır! Ama eksikliklerini hissettikleri kalite, yavaş yavaş Beşiktaş'ın damarlarına girmeye başladı...
Adem'in yokluğu sıkıntı olur mu derken Burak Yılmaz sahne aldı. Ceza sahası içinde kendini atışı kusurunun dışında bu ligin en büyük golcüsü olduğunu dün akşam boş tribünlere haykırdı. Maça konsantre olduğu taktirde hem oynuyor hem oynatıyor hem de atıyor. Genç Rıdvan'ın maçtan maça artan performansı da Sergen Yalçın'ın emeğiydi. Takıma değen bu emek, bu özen Beşiktaş'ın yolunu da tayin edecektir...