Galatasaray için her şey güzel başlamıştı... İspanyolların çekindikleri tribünler dolmuş, ıslıklarıyla da Real Madrid'in başını döndürmüşlerdi.. Bir de bunlara yakalanan 3 önemli pozisyon eklenince plan tıkır tıkır işlemişti. Ne var ki goller gelmedi. Falcao olsaydı bu fırsatlar kaçmazdı. Aylarca bekleyip, Falcao'yu davul zurnayla İstanbul'a getiriyorsunuz, adam bırakın maça çıkmayı 20 gündür idman bile yapmıyor... En kritik maçlarda yok. Bu Falcao olayı tam olarak nedir bilmiyoruz ama bir futbolcu 20 gündür idman yapmıyorsa sağlam bir açıklaması da olmalı! Gomis'ten sonra zaten bir türlü dikiş tutmayan yer orası... Kim gelse bir kusuru, bir derdi oluyor. Biz maça dönersek kaçan goller ve ardından gelen gol... Real Madrid işte buldu mu atıyor. Kötü de olsa... 3 stoper de olsa 5 oyuncu da olsa fark etmiyor. 3'lü savunma yapmak ne kadar doğru ki... Tamam 1 puan alalım diyoruz ama bekler gelmedikten sonra 3'lü savuma hikâye... Nitekim ikinci yarı değişti her şey. Rakip büyük, yıldızlar büyük... Ama iyi pozisyonlar yakaladık. Yazık oldu... Bu kadar maliyetle bir takım kurun, sonra Şampiyonlar Ligi'nde iyi sonuçlar gelmesin... Belhanda hep var tahtada 11'de. Fakat kendisi yok... Galatasaray bir karar vermeli artık. Gitmeli mi Belhanda? Gitmeli... Artık hesap kitap yapmalı diyeceğim ama evde kaldı tek maç... Sonra Real Madrid ve PSG deplasmanları... Şampiyonlar Ligi hayal, Avrupa Ligi de mucize... Yazık.. Çok para harcanmıştı!