Aslında sıradan bir hazırlık maçı değildi.. Rakip İngiltere ne acılar yaşatmıştı bize.. 1991'de Ünal Karaman'ın topu direkte patladığında hepimiz makus talihimize yenildiğimizi düşünmüştük. Demek ki gol atmamız için aradan 25 yıl geçmesi gerekiyormuş!. Aradan geçen sürede Türk futbolu gelişti, büyüdü. Dünya yıldızları ülkemize geldi, dünyanın önemli teknik adamlarına takımlarımızı teslim ettik. Fatih Terim'le EURO 96'ya katıldık, EURO 2008'de yarı final oynadık, arada 2002'de Dünya Kupası üçüncülüğü elde ettik. 8 yıllık boşluğu yine Terim'in talebeleri bitirecek, bu uğurda ise bize moral vermek için İngilizlere gol atmaktan daha güzeli olamazdı.
Beşiktaş'ın yıldızı Oğuzhan'ın harika ara pası İngilizlere "Biz bu adamı nasıl Türklere kaptırdık" diye düşündürtmüştür. Volkan'ın pasını bitiren Hakan Çalhanoğlu da turnuvanın en iyi genç oyuncularından biri olarak gösteriliyor. Üstelik gol attığımız İngilizler de yıllardır üzerlerine yapışan hantal görüntüden sıyrılıp iyi gençler bularak yenilenmişler. Ofsayttan da olsa ilk golü atan Kane, Leicester'ı şampiyon yapan Vardy, Tottenham'dan Alli. Önde iyi basıyorlar ve Fatih hocanın da basın toplantısında dediği gibi gruplardan çıkmaya yakınlar.
Skor ne olursa olsun, bu takıma karşı ortaya konan mücadele ve oyun oldukça başarılı ve umut vericiydi. Çok net fırsatlar da yakaladık.. İkinci golde hata da yaptık.. Sonuçta İngiltere'de güçlü bir takıma ve elemelerde 10'da 10 yapan, dinamik, genç yepyeni bir takıma karşı kaybettik. Sağlık olsun. Fransa yolunda bizim için iyi bir hazırlık maçı oldu. İyi pas yaptığımız anlar çoktu, rakibi kalemize çok fazla getirmedik. Oyunu da mücadeleyi de alkışlıyorum. Önünüzde çok zaman ve maçlar var.. Bu takıma daha Arda katılacak.. Güzel günler bizi bekliyor.