Madem futbol fena halde hayata benzer, o zaman pek çoğumuzun geride bıraktığı okul yıllarından bir örnekle anlatalım Beşiktaş ile Bilic'in durumunu. Şimdi matematik, fizik ve kimya derslerini, Süper Lig, Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi olarak kabul edin. Beşiktaş'ın fizik sınavına çalışmamış olması ve bu dersten sınıfta kalması matematik ve kimya sınavına daha çok çalışacağı manasına geliyor. Siyah-beyazlılar, fikstürün rahatladığına ve iki kulvarda daha başarılı olacaklarına inanıyorlar. Peki, ya sorular çalıştıkları yerden gelmezse! PTT 1. Lig ekibine elenen Beşiktaş için Süper Lig'de ilk 3'te olmak, Avrupa Ligi'nde gruptan çıkmak ve Türkiye Kupası'nda final oynamak sezon başında minimum hedeflerdi. Bilic ve öğrencileri geçen sezon da kupaya erken veda ettiler. Bu takım ne zaman kulüp müzesine bir kupa koydu? Başarısızlıklardan, başarılar için ümit üretilmez. Yaptıklarınız yapacaklarınızın garantisi olmalı. İnşallah Beşiktaş, Liverpool'u eler. Aksi takdirde fizikten çakan ve kimyaya çok çalışacağı sözünü veren öğrencinin matematikten de sınıfı geçmesi zora girer. Bu karneyle Beşiktaş yerinde sayar ama Bilic de bir sınıf altta kalır.