Beşiktaş'ın en büyük şansı teknik direktörü Bilic.. Sıcak bir insan.. Bazen çocuk, bazen sert bir baba gibi.. Gittiği yerlerde insanlarla ilişki kurmaya çalışan, sempatik birisi.. Bunu geldiği günden beri görüyoruz.. Önceki gün Ümraniye personelini bir araya getirip, bir kez daha verdiği yemek yine bunun güzel örneklerinden biriydi.. "En iyi menü olsun" demiş.. "En güzel yeri bize ayırın" demiş. Hesabı ödeyip, masa masa dolaşmış.. Sohbet etmiş, fotoğraflar çektirmiş.. Aslında bizden biri gibi tam bir Türk misafirperverliği göstermiş.. Bilic, siyah beyazlı kulüpte yönetimin kendi içinde sağlayamadığı bütünlüğü sağlamayı başardı. Bugün Beşiktaş'tan ayrılsa eminim ki kulüp personeli kendisini gözyaşlarıyla uğurlar.. Beşiktaş yönetim kurulu ise seçim gününden beri siyah-beyaz gibi! Bu konuda, "Yok canım biz de sorun yok. Can ciğer kuzu sarmasıyız" deseler de pek inandırıcı olamıyorlar. Umarız onlarda göreve getirdikleri maaşBilic'in sağladığı pozitif enerjiyi bir gün sağlarlar.
F.BAHÇE'NİN DEZAVANTAJI...
Bugün Trabzon'da Trabzonspor- Fenerbahçe maçı var. Ligin ikinci haftasındaki bu önemli maç umarız ki centilmen bir havada geçer. Kağıt üzerinde Fenerbahçe favori.. Hazır, birbirini tanıyan, birbirini tamamlayan bir ekip var. Diğer yanda ise baştan aşağı kadrosu yenilenmiş bir takım. Halilhodzic bile çıkaracağı 11'i tam anlamıyla bilmiyor! Şunu da unutmamak lazım, yeni ekiplerin ne yapacağı belli olmaz. İşte bu da Fenerbahçe'nin dezavantajı!..
MELO&AYSAL
Geldiği günden beri herhalde Galatasaray'ın en çok tartışılan isimlerinin başında yer alan futbolcusu Felipe Melo.. Kariyerine diyecek bir şey yok ama saha içi, saha dışı olayları bitmek bilmedi. Vukuatlarını sıralasak bu köşede yazacak yer kalmaz. Galatasaray taraftarı, yönetimi, başkanı oyuncusuna sahip çıkıyor. Sayın Aysal idmana gelip Melo'nun yanaklarını okşuyor. Aysal'ın bu tavrını eleştiren de var alkışlayan da. Benim diyeceğim ise şu; aynı Aysal, Melo'ya "Ben senin arkamda duruyorum bak. Artık başımızı ağrıtacak bir şey yapma da" diyor mu acaba?