Bir devrimi gerçekleştiren ve şampiyonluklarla dolu mazisine hiç yakışmayan bir konumda olan Trabzonspor'un, mutlak 3 puan alması gerekiyordu. Karşılaşma başlangıcında anlaşılmaz bir strateji içerisinde başladığı bir oyun vardı. Önde baskıyla Trabzonspor'u çıkartmıyorlardı. Ama stratejinin yanlışlığı zamanla ortaya çıktı. Önce Trabzonspor'un sağ kenardan baskıyı kırdığı anlar ortaya çıktı. Önce Malherio'nun getirdiği topta yaptığı asist, Zubkov'un mükemmel golü ve ardından rakibin eksildiği atak girişiminde yine aynı oyuncu golü attı. Zubkov oyunuyla takıma en fazla katkı yapan futbolcu. Bu maçta üzerinde durulması gereken bir değer de orta sahaydı. Her zaman belirttiğimiz gibi orta alan oyundaki en önemli bölge. Mendy ve Lundstram yoktu. Buna rağmen ilk 11'de şans bulan Folcarelli, aldığı her topu öne çabuk oynama düşüncesiyle dünkü maçta Trabzonspor'u çok verimli kıldı. Sonuç; beklenen, arzu edilen 3 puandı. Şu an Trabzonspor'un kendisinden beklenilen, arzu edilen oyunu ortaya koyması kolay değil. Çünkü konumu kendi gerçeğine ve tarihine yakışmıyor. Fakat bu maçtan alınan 3 puandan sonra hedefin, Avrupa kupalarına katılabilmek adına mutlak Ziraat Türkiye Kupası odaklı olması gerekiyor. Trabzonspor Basketbol Takımı'nı da Basketbol Süper Ligi'ne çıktığı için kutluyorum.