Önce kendi gerçeğine yabancılaşan bir taraftar kimliğini göz ardı etme şansımız yok. Çünkü bir devrimi gerçekleştiren takım, bunu kendi öz kaynaklarıyla başardı. Abdülkadir Ömür altyapıdan çıkan yetenekli bir isim. Sakatlığından dolayı fedakârlık yaparak sahaya çıktı. İstenen performansı göstermeyebilir. Ama çıkarken tepki verilmesi nasıl yorumlanabilir? Yazık… Başakşehir oyunu kendi alanında kabul etti. Oyun stratejileri, tempoyu düşürerek hücum aksiyonlarının çok fazla gerçekleştiremediği bir yapıda. Böylesi bir süreçte geldikleri ilk pozisyonda Pelkas ile golü buldular. Ardından yine Pelkas'la geliştirdikleri ve gole yaklaşılan pozisyonları var. Trabzonspor ise topa rakip alanda sahip olan taraf. Ama yine 3. bölge sorunu yaşandı. Ön tarafta Onuachu bu takım için olmazsa olmaz. Durum 1-1 iken oyundan alınması yanlış bir tercih. Çünkü ilk yarı direkten dönen topu haricinde Mendy ile kazanılan golde büyük pay sahibi. Hücum girişimlerinin Larsen ve Visca ile sağ kenardan geldiğini gördük. Ama sol kanatta ise Eren ve Trezeguet, ofansif anlamda katkı yapmaktan uzaktılar. Orta sahada Bakasetas ve Abdülkadir Ömür beklentilerin altında kaldıkları için gol pozisyonunda üretkenlik sağlanamadı. Yenilen golde ise savunmanın yerleşme hatası öne çıktı. Beklentilerin uzağında bir oyun. Alınan bir puan normal olarak değerlendirilmeli. Ligin ilk yarısının son maçı ama bir başka gerçek var ki ikinci yarıda daha üst hedefler için yeterli bir oyun anlayışı ne yazık ki yok.