Bu karşılaşmada geçen haftaki beraberlikten sonra mutlak üç puan gerekliydi. Trabzonspor, bunu başardı. Önemli olan bu ama oynanan futbol beklentilerin çok uzağında. Sorunların başında geniş alanda oynama yanlışlığı geliyor. İlk yarı 45 dakikalık bir süre, ofansif anlamda üretkenlikten uzak bir yapı. Trabzonspor'un savunmasıyla öndeki Cornelius arasında 60-70 metrelik bir mesafe varsa istenilen oyun doğaldır ki ortaya çıkmaz. Orta alanda Hamsik, Berat ve Bakasetas, öndeki üçlüye hiçbir destek vermedi. Cornelius, her topu aldığında kendisine destek olabilecek oyuncu gelmediği için çok etkisiz kaldı. Cornelius, tipik bir pivot santrfor. Djaniny gibi rakip savunmanın arkasına sarkan ve adam eksilten özellikli bir oyuncu değil. Nwakaeme ve Abdülkadir Ömür de çizgide kaldıkları için Bakasetas'ın uzaktan denediği şuttan başka pozisyon yoktu.
İkinci yarı ise Berat'ın çıkması Abdulkadir Parmak'ın oyuna girmesinden sonra şanssız bir sakatlık ve de Parmak'ın yerine Yusuf Sarı… İlk yarıya göre ikili oyunlarla rakibi zorlayan bir Trabzonspor vardı. Bunda da başrol Nwakaeme ve Bakasetas'taydı. Bu ikilinin yaptığı paslaşmalardan sonra sezon başından beri takıma en büyük katkıyı yapan Bakasetas, sonucu değiştiren golü attı. Trabzonspor gibi bir takım 1-0'dan sonra daha farklı bir oyun kurgusu içerisinde olup bu kadar baskı yememeliydi diye düşünüyorum. Bunun en önemli nedeni önde gereksiz top kayıpları ve de savunmadan çıkarken özellikle Edgar'ın anlamsız pas hatalarıydı.