Antalyaspor'un en önemli oyuncuları sakatlıkları ve cezaları nedeniyle yoktu. Yani şampiyonluk yolunda olan bir takımın, eksiklerle dolu olan bir rakip karşısında kendisine gerekli puanı alması lazımdı. Ama maç başlangıcı son derece olumsuz. Rakip rahatlıkla Trabzonspor'un üstüne gelen taraftı. Ve bunun sonucunda Ndiaye'nin hiç de gereği yokken yapmış olduğu anlamsız penaltı ile geriye düştüler. Kendi sahasında oynadığı bir maçta ve rakibi de eksik olmasına rağmen Trabzonspor, üretkenlikten uzaktı. Ne yaptığını bilmez bir haldeyken VAR ile gelen beraberlik golünden sonra daha olumlu bir oyun ortaya koyması gerekirken, orta alanda bir türlü organize olamama durumu öne çıktı. Sosa bu takımın lider oyuncusu ama savunmanın önünde boş toplar alıp kullanmak dışında yaptığı herhangi bir şey yok. Ndiaye ne savunmada ne de ofansif anlamda üretkenlikten yoksundu.
Abdülkadir Ömür'den de söz etmek gerek. Yetenekli bir isim ama sakatlıktan sonra bir türlü gerekli yeterlilikte değil. 'Yerli Messi' gibi söylemleri son derece sakıncalı buldum. Çünkü bu tür söylemler bir genç oyuncu için tehlikeli şeyler. Önce Abdülkadir Ömür olmak zorundasınız. Yani topla 3. bölgeye geldiğiniz zaman ürettikleriniz sizi öne çıkarmak zorunda. Öylesi maçlar var ki takım kötü oynadığında bireysel becerisi ile 3 puanı takımına getirebilecek yetenekte bir futbolcu Abdülkadir. Ama ne yazık ki beklentilerden son derece uzak.
İkinci yarıda ise Trabzonspor'un yediği ikinci gol rakibin taç kullandığı anda savunmasının yetersizliğinin en büyük göstergesi. Eksik Antalyaspor karşısında kazanamadıktan sonra şampiyonluktan söz etmek hayalcilik olur.