Trabzonspor adına 5. dakikada Burak'la kazanılan gol önemliydi. Kabul etmek gerekir ki deplasmanda böylesi bir maçta golle başlamak moral motivasyon ve özgüveni yükseltme açısından önemli. İlk yarının 44. dakikasına kadar Trabzonspor adına her şey lehine gitti. Üstelik kendileri için büyük önem taşıyan Burak'ın sakatlanmasına rağmen.. Fenerbahçe topa daha fazla sahip olmasına rağmen, ilk yarı Valbuena ile girilen gol pozisyonundan başka üretkenliği yok.
Trabzonspor takım savunmasında başarılıydı. Her iki kenarı iyi kapattı. Fakat top kendisine geçtiğinde, atak girişimlerinde istenilen düzeyde görünmediler. İlk yarının son dakikalarında ise Trabzonspor savunmasının yerleşme hatası sonucunda Alper ile beraberlik golü geldi. İkinci yarı Trabzon kalesi önünde sadece savunmayı düşünen bir yapıya büründü.
Okay ve Kucka savunmanın tamamen içine girerek oynamaya çalışan iki oyuncu. Öne çıktıklarında ise çabuk kaybedilen toplar var. Buna rağmen, önce Fenerbahçeli Neustadter'in savunmadan çıkarken, yaptığı top kaybına Volkan'ın hatası da eklenince, Olcay ile 2-1 öne geçen taraf oldular. 2-1'den sonra ise Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın orta sahada top saklama becerisi olan ve ofansif anlamda tek isim olan Yusuf Yazıcı'yı dışarı çıkarması yanlış bir tercihti.
Onazi girdikten sonra Okay- Kucka-Onazi savunmanın tamamen içine girdikleri için öne çıkmayı düşünmediklerinden, savunmadan dönen ikinci toplarda Fenerbahçeli oyuncular tarafından atak girişimleri sıkça yapılmaya başlandı. Doğaldır ki oyunu sadece kendi sahanızda üstelik ceza sahanıza yakın kurduğunuz zaman hata yüzdeniz daha da fazla artar. Bunun sonucunda Kucka'nın anlaşılmaz hatası sonucunda kazanılan penaltıyla Fenerbahçe beraberliği yakalayan taraf oldu.
Bu karşılaşmada alınan bir puan Trabzonspor açısından başarı olarak görülebilir. Mücadele gücü yüksek bir görüntü ortaya konulduğu bir gerçek. Yalnız daha yüksek hedefler için özellikle hücumda daha üretken olmanız şart.