Bu maçta da bir kez daha görüldü ki, İzlanda saha içi yardımlaşmaları üst düzeyde olan agresif bir takım. Kendi alanlarında oyunu kabul ettiler, kazandıkları toplarda hızlı hücum girişimlerinde bulundular, çabuk yön değiştirerek özellikle sağ kenarımızdan atak girişimlerinde bulundular.
İlk yarıda, Onur'un hatasından yenilen golden başka İzlanda'nın direkten dönen topu ve iki üç gol pozisyonu vardı. İkinci yarı ise yine Onur'un hatasından ikinci ve üçüncü golü yedik. Biz ise savunmadan oyuna çıkmakta zorlandık.
Orta alanda Emre bir şeyler yapmaya çalıştı, Selçuk istenilen performansı ortaya koyamadı. Arda ise fiziksel anlamda etkisiz kaldı. İkinci yarıda Burak'a verdiği gollük pasın dışında oyunda yoktu. Kimsenin beklemediği bir sonuçla Avrupa şampiyonasına başladık.
Önemli olan gruptan çıkmak ise her maçın kendi içinde zorluğunu düşünerek hareket etmek çok daha akılcı ve sağlıklı yol diye düşünüyorum.